Umur Talu'dan şoka sokacak yazı

Ertuğrul Özkök'ü şoka sokacak bir üslupla fena halde saydırdı... "Seni hiç bir nehir temizleyemez..."

GAZETECİLER.COM - Umur Talu'nun bu üslubuna alışkın değiliz...
Pek bir doluymuş Ertuğrul Özkök'e...
Sonunda bir patladı "pir" patladı...
"Basın rezaletlerinin unutulmaz yönetmeni" dedi ve şu satırları döktürdü:
 
SENİ HİÇ BİR NEHİR TEMİZLEMEZ

"Arkadaş"; bir kere sen artık yıkanamazsın!
Onca serden sonra artık çok geç!
Hiçbir nehrin debisi seni temizlemeye yetmez; hiçbir nehir buna tenezzül de etmez!
Öyle kenarında oturur, kendini avutursun.
Sandalyede doğrulursun belki; omurganı asla doğrultamazsın!
Bir açıdan haklısın; bugünkü RTÜK o gün gibi yangın yeri olmadı.
Bizim de hatamız elbet.
O kadar yalama yaptınız ki medyayı, artık çivi tutmuyor.
Her iktidar yanaktan bir makas alıyor.
Lakin, madem çok cesursun, hadi grubunu ikna et; sıkı muhalefet yapın. Manipülasyon değil, muhalefet! Bırak ihaleyi nehaleyi, "Gazeteleri, TV'leri satın" diyen Başbakan'a uysalca "Peki" deyip müşteri aramak yerine, gazetecilik isyanı başlatın.

(...) UCUZA SATIN ALINMIŞ...

Yahu ben ne diyeyim sana! 10 yıl önce, tam bu ay, zaten kovdunuz bizi.
Onca emeğimizi, gençliğimizi, yüreğimizi koyduğumuz gazetemizden, seni "hürriyet"inle, nehrinle, kenarınla, sandalyenle, varsa vicdanınla birlikte çok ucuza satın almış Milliyet'ten, bizi onca kişi kovdunuz.
Rahmetliler; Turhan Selçuk ile Duygu Asena ne desin sana!
(...)
KALEMİNİ NEHRİN KENARINA DİK...

Hadi rahat bırakayım, sen döne döne yıkan! Dur, şunu da diyeyim; bu cesaretle sen daha âlâsını yazarsın nasıl olsa: Bu iktidar da, dünkü gibi, yandaş medya yarattı. Herkes yandaş olsun diye baskıyı çoğalttı. Dün, iktidara ve medyada tekele karşı gazeteciler kovuluyor, baskıya uğruyordu; Bugün de, iktidara ve medyada yandaşlık tekeline, tek sesine aykırı olana baskı, baskın, kovma mevcut.
Dünkü suskunların, yalakaların bazıları, bugün ne cesur oldu...
Bugünün yandaşları dün ne cevval, ne cesurdu! Sen bunları iki iktidar üst üste söylemiş ol; kalemimi sana teslim edeyim.
Yok, yapamamışsan, o kalemi al...
Nehrinin kenarına dik, bir zamanlar seni kovulmaktan kurtarmış gölgesinde siesta yaparsın!