Umur Talu, Özkök'e fena çattı!
Gazetesini sabun köpüğü kültürü içinde bir "sitcom" haline getirmekte; "Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu gazeteciliğini yıkmakta" başarılı!
Sabah gazetesi yazarı Umur Talu bugün parmaklarını Hürriyet'in tepe ismi Ertuğrul Özkök için çalıştırdı... 400 bin tirajı başarı olarak kabul eden Özkök'e verip veriştiren Talu, "Hakikaten gazetesini sabun köpüğü kültürü içinde bir "sitcom" haline getirmekte; kendi deyişiyle "Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu gazeteciliğini yıkmakta" başarılı! " dedi...
(...) Ertuğrul Özkök
Rakipleri onca yara ile boğuşurken bile, Hürriyet gibi bir
"popüler kitle çınarı"nı, bu devirde, onca ilan geliri, bütçe ve
grup imkânlarıyla, onca TV desteği ve dağıtım gücüyle, milyonlarca
yeni okur potansiyeliyle; hafta sonu şamatası dışında 400 bin
tiraja çakmayı "başarı" kabul ediyorsa...
30 yıl kadar önce, 44 milyon nüfuslu Türkiye'de, 12 Eylül
sonrasında bile her gün 900 bini aşmış Haldun Simavi Günaydın'ı ile
yanılmıyorsam 600 binleri bulan Erol Simavi Hürriyet'inin ardından,
2009'da, 70 milyon nüfusta, 400 bin kadar gazete satabilmeyi
"başarı" sayıyorsa...
Hakikaten gazetesini sabun köpüğü kültürü içinde bir "sitcom"
haline getirmekte; kendi deyişiyle "Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu
gazeteciliğini yıkmakta" başarılı!
***
Yukarıdaki paragrafı, "şımarık gazetecilik" türünün en büyük
organizatörüne adarken...
Hafızamı da yokladım.
Kendisiyle birkaç kez yüz yüze, ama esas yazılarla ve büyük
çoğunluğu da "aynı grup içinde" çok çatışmışız...
Yazdıkları, düşünceleri, gazetecilik anlayışı üstüne, çeşitli
entrika meselelerinde de, çok ağır ama tüm kalbimle yazılar
yazmışımdır. (Artık pek yapmıyorum!)
Ne ki, ailesiyle, özel hayatıyla, kişisel halleriyle ilgili
yazdığımı hiç hatırlamıyorum. (Oradan öyle de vurulmak istendiğim
halde!)
Oysa "şımarık hoşt modern" gazetecilik dünyasında, üstelik kendisi
de öyle şahsi saldırılardan "insani" yara aldığı halde, en çok bu
"sit" gazeteciliğe övgü döşeniyor, teşvik çıkartıyor.
Ve bunun adı da "İpekçi Mumcu gazeteciliğini yıkmak" oluyor.
Ben size daha kötüsünü söyleyeyim; çıkarın, kurşun ve bombayla, ne
yazık ki "neo Hürriyet" in pek umursamadığı bir karanlığa
düşürülmüş o iki ismi o cümleden...
Geriye, "Gazeteciliği yıkmak" kalıveriyor dımdızlak!