Umur Talu neden o belgeye imza atmadı?
Nazlı Ilıcak telefon edip, imza istemiş ama Umur Talu hayır demiş...
GAZETECİLER. COM - Onun
ismi de "tutuklanacaklar" listesindeydi. 36 gazeteciden fire
verenler arasında sayıldı... Zira TSK'yı şikayet eden suç
duyurusuna imza atmayan 10 gazeteciden biri
oldu...
Peki Umur Talu neden imza vermedi?
"Ben kanaat önderi, parti mensubu değilim" diyor...
Çünkü ben "başkasının yazdığı metnin altına imza atmam"
diyor...
Ve bakın daha neler...
İşte Umur Talu'nun gerekçeleri...
"Tutuklanacak gazeteci listesindesin; neden suç duyurusunda
bulunmadın?" İki tür ses tonu var. "Biri
neden yapmadın" diye hesap soran veya merak
eden...
Biri, katılmamayı "ötekilere çok kızdığı için"
olumlu gören.
Duyuru için arayan Nazlı llıcak'a söylediğimi, biraz ekle
aktarayım: Ben gazeteciyim. İşim; hakikati ararken, tabii
ki inandıklarım doğrultusunda, vicdanla, akılla, eleştiri ve
özeleştiriyle yazmak. Kiminin işi de, öyle anlıyor, "plan, liste,
darbe hevesi."
İşimi yaparken birileri listeleyebilir ya da öldürmek
isteyebilir.
Kimimizin başına geldiği gibi.
Ama, sessiz nefessiz, bence artık yüzsüz kimi meslek örgütü
dışında, yine de "kendiliğinden sivil toplum
örgütü" olamam. Bir partide olması gereken siyasi
mücadeleyi şahsen yapamam. Gazeteci iken, "kanaat önderi,
sivil toplum lideri, parti mensubu" gibi,
"gazeteciler" karşısına, basın toplantısına
çıkamam.
Bunlar, mesleğe dair "katı" ilkeler.
"Başkasının yazıp benden imza istediği metinler"e
imza atmamak da var; imzam zaten bağımsız, özgür yazılarda olduğu
sürece. Tabii kimseye davranış dayatamam. Herkes davranışında ve
paylaşmakta özgür.
Ama pusulamı kendim koyarım masaya; yönü kendim çizerim; örgütlü
mesleki, siyasi mücadele dışında. Bunların bazısı da, hem "bağımsız
gazeteci" gibi yazıp hem "örgüt disiplini"ne tabiliği kaldırmaz!
Mücadeleler; öyle rasgele, başkasının sizi yan yana koyduğu biçimde
konuşlanmaya da gelmez! Katı ilke halinde, her tür kullanmaya,
tutuklamaya, esarete, rehineliğe, köleliğe, buyruk kuyrukluğuna,
tahakküme karşıyım.