Ümit Özdağ

Yeniçağ

Pardon...
Daha en başından söyleyelim ki "Kalıcı Barış"ın tesis edilebilmesi için terör örgütüne veya Öcalan'a taviz verilmesini anlayışla karşılayanlardanız...
Yani;
Ne CHP gibi "ne tavizi verdiniz söyleyin bakalım?" diye sorgulayan Vasfiye teyezelerdeniz...
Ne de "sattınız ülkeyi sattınız!" diye yaygara koparan kimi MHP'liler gibi Zerrin olabiliriz...
Bizim tavrımız belli...
"Barış yapılacaksa mutlaka en az iki taraf olmalıdır ve iki taraf da gerekli tavizi vermeli gereken hakkını almalıdır"...
Yani; ne taviz vereni ayıplarız ne de taviz isteyene kızarız...
Ancak bir şeyi asla hazmedemeyiz...
Kapalılığı...
Haberlere sansür uygulanmasını...
Kalıcı Barış için atılan adımlar  silahları susturmuş ve orta vadede tamamen gömülmesini de sağlayacaksa bu umut verici haberlerin yayımlanmasından mutluluk duyar, sansür uygulanmasına ise "gıcık" oluruz...
Veya...
Kalıcı Barış sürecinde gelecekte sürece zarar verecek tavırlar alınıyor, bazı görüşmeler ve kabul edilen talepler kamuoyundan gizleniyorsa o zaman da öfkemiz tepemize çıkar...
Doğrusu, bu süreçte "sansürsüz" bir medyacılık yapılmasını desteklemek her türlü sansürden kaçınmaktır...
Bugün Prof. Ümit Özdağ"Günün Köşe Yazarı" seçerken yazısının içerğinden çok "sansüre" karşı aldığı tavır hoşumuza gitti.
Biz ki bu ülkede her şeyin, "eyalet, başkanlık, federasyon, özerklik" aklınıza ne gelirse her şeyin tartışılmasından yanayız...
Bir tek şeyin yanında değiliz "sansürün"...
Ümit Özdağ'ı bugünkü Yeniçağ'da "Büyük sansür" başlığı altında yayımlanan makalesiyle "Günün Köşe Yazarı" seçiyoruz...
Ama...
Ondan da; "eyalet, başkanlık, federasyon, özerklik" tartışmalarının yasaklanmasını isteyen bir tavır almamasını bekliyoruz.