Ümit Alan

Bugün, …

Çünkü “yazar” olarak değil, “Başbakan başdanışmanı” olarak konuk olmuştu Şirin Payzın’a…

Çok da aklı başında şeyler söylemişti…

Umuyorum o söylediklerinin hem takipçisi hem uygulayıcısı olacaktır…

Ama…

Köşe Yazarı (Halen Akşam’da yazıyor) olarak da unutmasın ki asıl amacı siyaseti düzenlemek, dizayn etmek değil…

Öyle olmadığını en güzel anlatan (Bence) Ümit Alan…

Ümit, bugünkü BirGün’de “Mahçupyan’ın ifşaatları ne anlama geliyor? “ başlığı altında yayımlanan makalesinde bakın hangi soruları soruyor Mahcupyan’a:

1- Madem bu toplantılarda her şey böyle ulu orta konuşuluyor, daha önceki toplantılarda hiç Mahçupyan’ı rahatsız edecek bir diyalog olmadı mı? Hay Allah, yoksa bu Mahçupyan’ın katıldığı ilk Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı toplantısı mıydı?

2- O toplantıları geçelim, AKP ve Cemaat’in el ele yürüdüğü zamanlarda hiç mi Cemaat’in içinden insanlarla bir arada olmadı? Cemaat’in gazetesinde yazacak kadar içindeyken o yıllarda olup bitenden tamamen habersiz mi yaşadı, yoksa o da diğerleri gibi kandırıldı mı? Bu kadar kolay kandırılan biriyse, sağlıklı bir danışmanlık hizmeti verebilir mi?

3- O yıllarda yapılan tüm hukuksuzluklarla ilgili küçücük de olsa bir diyalog duyduysa, “Ben bu Cemaat’in gazetesinde yazmam arkadaş” deme ihtiyacı hissetmedi mi?

4- Mahçupyan, Türkiye’deki herkesi ilgilendiren başka sırları varsa, yine birisi kendine saygısızlık yapana kadar içinde mi bekletecek? O toplantıyı tam 9 ay, yeni bir gazete ve yeni bir makam bulana kadar sır olarak saklaması etik bir hareket mi yani?

Başbakan Başdanışmanı şapkasıyla alkışladığım Mahcupyan, köşe yazarı şapkasıyla, Ümit’in bu sorularını mutlaka cevaplamalı…

Evet…

Günün Köşe yazarı Ümit Alan’dır…