Ümit Alan
İsmet Berkan ise Kabataş'ta gördüğü (Gösterilen, aktarılan, abartılan) görüntülerle ilgili "mağdurum" diyen kadın yurttaşın yanında yer almıştı baştan...
Ümit Alan yetenekli, birikimli,
geleceği olan protest bir genç yazar.
Zaman zaman alkışladıklarım arasında yerini alıyor...
Ama...
Bugün onun için "kaybetti" diyeceğim...
Çünkü...
Özür dilemek, hele samimiyse erdemdir...
Elbette bir insanın onurunu kırıp döktükten, ayaklar altına serip
çiğnedikten sonra değil...
Ama...
Masum bir hatadan dönüş...
Masum bir "Beyaz yalan"...
Bazen de birinin çok inandığı birileri tarafından yanıltılması ve o
yanılgıyla hata yapması olağandır...
Çoğu kişi o tür hataları, kusurları, kabahatleri için özür bile
dilemez...
İsmet Berkan ise Kabataş'ta
gördüğü (Gösterilen, aktarılan, abartılan) görüntülerle ilgili
"mağdurum" diyen kadın yurttaşın yanında yer
almıştı baştan...
Sonra gerçek görüntüler yayınlandığında ise özür dilemiş;
“yanlış yaptım" demişti...
Geçenlerde ise o hatası, yanlışı için "Kabataş Twitleri
benim hıyarlığım, hataydı" bile dedi...
Daha ne yapsın yani?..
Yerlerde sürünüp herkesten tek tek, kapı kapı dolaşıp af mı
dilensin?..
Bence Berkan üzerine düşeni yapmıştır...
Bundan sonrası o kusurunun unutulup gitmesi iken...
Ümit Alan bugün kalkıp "bu hıyardan
bir cacık olur mu?" sorusunu sorması ve "Bence
olmaz" diyor ve sonra da "olmayana ergi"
metoduna yöneliyor...
Sevgili Ümit...
"Ya..." diye başlayıp geçmişin tarihi yeniden
yazılmaz...
Vazgeç bu tarzdan...
Sen en iyisi mi yine o güzelim entelektüel ve samimi protest
(Kişisel değil) sistem eleştirilerini yap...
Bugün (Ne yazık ki)
kaybettin...