Ümit Alan medyanın 'Southpark Sessizliği'ni yazdı

BirGün gazetesi yazarı Ümit Alan köşesinde bu sürecin medyaya yansımasını, "SOUTHPARK SESSİZLİĞİ" tanımlamasıyla yorumladı.

25 Aralık yolsuzluk dosyasının ardından, geçen cuma itibariyle 17 Aralık soruşturması da takipsizliğe uğradı, yani dosya kapandı.

BirGün gazetesi yazarı Ümit Alan köşesinde bu sürecin medyaya yansımasını,  "SOUTHPARK SESSİZLİĞİ" tanımlamasıyla yorumladı.

Alan'a göre hükümete yakın gazetelerin takipsizlik kararını büyütmemesinin altında ilginç bir de gerekçe vardı:

Tesadüf o ki, hükümet medyasının amiral gemisi Sabah gazetesinin, takipsizlik kararının gazetelere düştüğü günkü manşeti "Paralelcilerin tümü Silivri'ye" şeklinde. Daha önce Balyoz ve Ergenekon sanıklarının kaldığı Silivri Cezaevi'ne konan polisler üzerinden, bir kısım muhalefete "Bakın intikamınızı biz aldık" deniliyor ve zeytin dalı uzatılıyordu.

Gazete bu haberi manşete taşırken, hemen altına küçücük bir kutudan "17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı" başlığını iliştirivermişti. Bu eşsiz kolaj "Karıştırmayın şimdi 17 Aralık'ı" alt metni olarak da okunabilir.


"SOUTHPARK SESSİZLİĞİ"

Southpark isimli çizgi diziden sosyal medya literatürüne geçmiş "Southpark Sessizliği" kavramı bu duruma çok uygun.

Dizide karakterlerden biri çok kötü espri yaptıktan sonra ortamda oluşan derin sessizliğe deniyor. Onun bir benzeri yaşanıyor işte şu sıra. Ne gerek vardı böyle bir espriye dercesine, "Hazır 17 Aralık unutulmaya yüz tutmuşken "ne gerek vardı takipsizlik kararına" diye soran bir atmosfer hâkim.

İstiyorlar ki, meşhur hafızasızlığımızın girdabında erisin gitsin. 17 ve 25 Aralık operasyonlarının "yolsuzlukları ortaya çıkarma" amacıyla yapılmadığı yani iyi niyetli olmadığı açık. Bu durum operasyonla ortaya saçılan delillerin sahte olduğunu ortaya çıkarmıyor ne yazık ki. Bu tarz operasyonların, herkesin zaafları doğrultusunda yapıldığını geçmişten biliyoruz.

Kullanışlı olmayan Ecevit hükümetini devirmek için kullanılan zaaf onun hastalığı ve yaşlılığıydı. (iddiaya göre hastalığı dış etkenlerle ilerletildi). O hükümet erken seçim kararıyla devrildikten sonra yerine AKP hükümeti geldi. Bu hükümeti devirmenin yolu olarak da "yolsuzluk zaafı" seçildi ama başarılı olmadı. Bu başarısızlık "Yolsuzlukların olmadığından değil" (çünkü yargılanmadı bile), seçimlerin imdada yetişmesinden ve sandığın bir yargı makamıymış gibi kullanılmasından. İşte bu sessizlik de "Zaten sandıkta aklanmıştık, bu nereden çıktı?" sorusunu soruyor.

Geriye kalan Southpark Sessizliği. Bu sefer güldürmedi.