Ümit Alan için...

“Özdil'i Başbakan istedi diye Aydın Doğan'ın kovmaz ama ‘havuz medyası’ yazarları işlerini yapmazlarsa kovulacaklardır…”

Ümit Alan, Birgün’de “Yılmaz Özdil'e aslında neden saldırıyorlar?” başlığı altında yayımlanan makalesinde nefis bir durum tespiti yapıyor…

Önce "Şunu öncelikle belirteyim bu bir Yılmaz Özdil’i savunma yazısı değil, o niyetle okuyanlar hayal kırıklığına uğrayabilir" diyerek bir şerh düşüyor…

Sonra da bakın ne diyor:

“Özdil tipi yazarlar -sıkça eleştirdikleri muhalefet partileri gibi- kendi okurundan başkasını ikna edemezler. Başka bir deyişle okurunun zaten duymak istediğini, okurunun içini rahatlatan bir ustalık ve kıvraklıkla ifade ederler. Bu durum, eleştirdikleri iktidarlar için bir tehlike arz etmez. O yüzden kendilerinden daha ikna edici üsluba sahip yazarlar, ana-akım medyadan uzaklaştırılırken, onlar sembolleşerek yerlerini korurlar. Çünkü tıpkı rating rekortmeni televizyon dizileri gibi, okurlarına bir ‘catharsis’ sağlama işlevleri vardır. Bu, iktidarın bile işine gelir.”

“Nefis” dediğim “Durum Tespiti” işte bu…

Ertuğrul Özkök de Yılmaz Özdil tarzı, “Tıklanmayı” ön plânda tutan yazarların bu ihtirasları için “Yazının şehveti” diyor…

Ümit Alan’ın bir de son derecede gerçekçi “Öngörüsü” var…

Diyor ki:

“Özdil'i Başbakan istedi diye Aydın Doğan'ın kovmaz ama ‘havuz medyası’ yazarları işlerini yapmazlarsa kovulacaklardır…”

Ümit Alan’a aynen katılıyorum…

Zira…

Aydın Doğan yazarlarından Erdoğan güzellemesi beklemiyor…

Ama o güzellemeyi yapan yazar (Akif Beki) ve TV yorumcularını (Abdülkadir Selvi) da istihdam etmekten gocunmuyor…

Erdoğan eleştirilerine de gözlerini kapıyor; “tiraj” gerçekçiliği açısından bakıyor olaya…

Ama…

“Başbakan istedi diye Özdil’in kovulmasını bekleyenler” bırakın köşelerini, sanal âlemde “kazara bir Erdoğan eleştirisi” yapsalar hemen kapıya konulacaklarını biliyorlar…

Hâsılı…

Bu gerçekçi ve akılcı tespitleriyle öngörüsü için Ümit Alan’ı alkışlıyorum…