Ulusalcılar neden Kürt düşmanıdır? Soner Yalçın yazdı...

Soner Yalçın "Ulusalcılar: Devrimci mi, faşist mi?" sorusuna yanıt aradığı yazısında Kürtlerin taleplerine neden olumsuz bir tutum aldıklarını anlattı.

GAZETECİLER.COM
Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın ulusalcı çevrelerin "Kürt düşmanı, dindar düşmanı, özgürlükler düşmanı" olduğu yönündeki yaygın kanaati köşesinde masaya yatırdı.

ULUSALCILAR FAŞİST Mİ DEVRİMCİ MİDİR?

Ulusalcı ve Kemalist kimliği ile bilinen Soner Yalçın "Ulusalcılar: Devrimci mi, faşist mi?" sorusuna yanıt aradığı yazısında Kürtlerin taleplerine karşı neden olumsuz bir tutum aldıklarını anlattı. Türkiye’deki ulusalcıların, bir süredir dindarlara, Kürtlere ve özgürlüklere düşman faşist-darbeci olarak tanıtıldığını savunan Soner Yalçın burjuva devrimi ve Avrupa tarihinden verdiği örnekler ile Kürt hareketine neden karşı olduklarını yazdı. Yalçın, Avrupa tarihindeki Slav hareketi ile Kürt hareketini benzettiği yazısında Kürt hareketinin feodalizmle uzlaştığını, emperyalizm tarafından kullanıldığını ima ederek ulusalcıların böyle bir hareketi asla desteklemeyeceğini savundu.

İşte Yalçın'ın yazısındaki ilgili bölüm:

SLAVLAR VE KÜRTLER

Deniyor ki; Ulusalcılar Kürt’e düşman!
Tarihsel gerçekle bağını koparan çevrelerde böylesine büyük kafa karışıklığı yaşanıyor.
En iyisi meseleyi yine tarihsel örnek üzerinden anlatayım. Şöyle…
Burjuva devrimi Avrupa’da her ülkede başaramadı. Örneğin Slavlar!
Slavlar’ın temel sorunu, monarşist feodal egemenlikleri yıkmayıp, kendi varoluş koşullarını gelecekte değil geçmişte aramalarıydı! Yüzyıllardır içinde bulundukları donmuş yapı, onları doğası gereği bu yapının korunması yönünde bir çabaya sevk etti.
Bu nedenle, Hıristiyan Ortodoksluğun merkezi Rus Çar’ın başını çektiği bir Slav bütünlüğü içerisinde yer almak istediler: Panslavizm.
Bu realite ortaya şunu çıkardı:
Ulusal bir pazarın ve onun ifadesi olan kapitalist üretim ilişkilerinin olmadığı veya yaratılamadığı durumda, söz konusu topluluklar/etnisite kendi varlıklarını koruma güdüsüyle gerici bir işleve sahip oluyor.
Slavlar bu sebeple Avrupa devriminin baş düşmanı durumuna geldi. Rusya tarafından hep kullanıldılar.
Marks’tan Lenin’e kadar “sol’un önderleri” ulusal hareketleri, aydınlanma savaşımının bir parçası oldukları ve gericiliğe karşı savaştıkları sürece destekledi.

AVRUPALI DEVRİMCİLER DE SLAVLARA KARŞI ÇIKTI

Marks, bu nedenle Mithat Paşa’yı destekledi.
Lenin, bu nedenle Mustafa Kemal’i destekledi.
Bu nedenle Avrupalı devrimciler; gerici Slavlara karşı çıktı; ilerici Polonya’ya destek verdi.
Mesele sevip-sevmeme romantizmi değil tarihsel gerçekçiliktir.
Lenin ne diyor: “Halkın devrimci çıkarları, gericiliğin hizmetindeki bazı küçük ulusların hareketinden üstündür. Bir ülkedeki bir hareket bir başka ülkenin entrikalarının aleti olabilir ve bu işe kilise, mali çevreler ya da kralcılar katılabilir; biz o zaman, bu hareketi desteklemeyiz.”
Bu tarihsel gerçekleri-kavramları bilmeden Türkiye’de hala ne diyorlar: “Ulusalcılar Kürt’e düşman!”
Hadi canım sizde! O halde, enternasyonalizm’in kurucusu Marks da ırkçı! Sapla saman birbirine karıştırılıyor.

FEODALİZMLE BARIŞIK EMPERYALİZMİN GÖLGESİNDE

Kastedilen “Çar’ın” gölgesinde kalarak varlığını sürdürmeyi düşünen “Slavlar” ise haklısınız; hiçbir ulusalcı, feodalizmle barışık, emperyalizm gölgesindeki “Slav Hareketini” desteklemez!
Etnisiteye bakmadan; özgür, eşit, kardeş ve tam bağımsız Türkiye’yi kurmak isteyenlerle, devrimci ulusalcıların yolu bir’dir.
Ayakları Anadolu toprağına basan, bir orta sınıf isyanı olan, Gezi ruhu işte tam da budur.