Uluç'a göre yeni Radikal neden <font color='#FF0000'>fiyasko</font>?
Hıncal Uluç yeni Radikal'e fiyasko dediği yazısında Doğan grubuna destek anlamına gelebilecek çok ilginç sözler de etti.
GAZETECİLER.COM -
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Eyüp Can yönetminide
pazar günü yeni tasarımı ile okur karşısına çıkan Radikal için çok
sert eleştiriler getirdi. "Üç fiyaskolu hafta!.."
diye yazan Uluç, gazete için fiyasko derken bir yandan da Aydın
Doğan ve Doğan medyası için ilginç cümleler kurdu.
RADİKAL GAZETE DEĞİL GÜNLÜK DERGİ
"Eyüp Can'ın yeni Radikal'i bir fiyasko.. Sevgili Eyüp kızmasın, kırılmasın. Dost acı söyler, öyle alsın.. Radikal'in yeni şekline itirazım yok." diyerek başladığı eleştirilerine gazetenin içeriği ile devam etti.
"Radikal değişiklik boyuttan başlar. Tamam.. Ama bu seçilen çok, hatta en sevimsiz boyut.
Dünyanın saygın gazeteleri küçülüyor. Doğru. Ama neden küçülüyor, bazıları büyük baskılarını da muhafaza edip çift boyutla çıkarken.. İşte esas sebep?. Günümüzde büyük okur kitlelerinin yaşadığı ana kentlerde günlük yaşamın en az iki saati trafik içinde geçiyor, özellikle de toplu taşıt araçlarında.. Bu iki saat okuma ile değerlendirilebilir. Yani gazete okuyarak. Kalabalık bir taşıt içinde bilinen boyutta bir gazeteyi açıp okuyamazsınız. Hatta ayakta tek elle asılı giderken öbür elinizde tutup okuyabileceğiniz bir boyut olmalı. Yani küçük.. Tabloidi yaratan sebep budur. Türkiye'de toplu taşımacılık gelişmedi. Kadıköy vapurları köprüye teslim olunca, gazete okunabilecek tek araç da bitti. Otobüslerde mümkün değil. Minibüsler belki.. Ama Radikal içeriği de, minibüs yolcusuna göre değil.. O zaman?..
Radikal tabloid gazete değil.. Tabloid dergi. Günlük dergi..
Dergilerin hele haber dergilerinin satmadığı ve yok olduğu ülkede günlük dergi çıkarmak büyük bir yürek işi.. Ama bu meslek, cesurların işi.. Eyüp müthiş bir yürekle sıvamış kollarını...
Ve de ne yazık ki orda kalmış..."
RADİKAL GAZETE DEĞİL GÜNLÜK DERGİ
"Eyüp Can'ın yeni Radikal'i bir fiyasko.. Sevgili Eyüp kızmasın, kırılmasın. Dost acı söyler, öyle alsın.. Radikal'in yeni şekline itirazım yok." diyerek başladığı eleştirilerine gazetenin içeriği ile devam etti.
"Radikal değişiklik boyuttan başlar. Tamam.. Ama bu seçilen çok, hatta en sevimsiz boyut.
Dünyanın saygın gazeteleri küçülüyor. Doğru. Ama neden küçülüyor, bazıları büyük baskılarını da muhafaza edip çift boyutla çıkarken.. İşte esas sebep?. Günümüzde büyük okur kitlelerinin yaşadığı ana kentlerde günlük yaşamın en az iki saati trafik içinde geçiyor, özellikle de toplu taşıt araçlarında.. Bu iki saat okuma ile değerlendirilebilir. Yani gazete okuyarak. Kalabalık bir taşıt içinde bilinen boyutta bir gazeteyi açıp okuyamazsınız. Hatta ayakta tek elle asılı giderken öbür elinizde tutup okuyabileceğiniz bir boyut olmalı. Yani küçük.. Tabloidi yaratan sebep budur. Türkiye'de toplu taşımacılık gelişmedi. Kadıköy vapurları köprüye teslim olunca, gazete okunabilecek tek araç da bitti. Otobüslerde mümkün değil. Minibüsler belki.. Ama Radikal içeriği de, minibüs yolcusuna göre değil.. O zaman?..
Radikal tabloid gazete değil.. Tabloid dergi. Günlük dergi..
Dergilerin hele haber dergilerinin satmadığı ve yok olduğu ülkede günlük dergi çıkarmak büyük bir yürek işi.. Ama bu meslek, cesurların işi.. Eyüp müthiş bir yürekle sıvamış kollarını...
Ve de ne yazık ki orda kalmış..."
DOĞAN BATARSA BİZ HANGİ
DALA BİNECEĞİZ
"Ayakta kalan son rekabet, Hürriyet- Sabah'tı..
Hürriyetçiler Sabah'ı yok etmek için ne lazımsa yaptılar.. Bin
badire atlattık, ayakta kalmayı başardık. Sabah'ın yaşaması, basın
özgürlüğünün teminatı oldu.." diye sürdürdüğü
yazısında Uluç kendisinin de içinde
bulunduğu yayın gruplarına da sert bir şekilde yüklendi:
"Ama şimdi bakıyorum.. Bizim içimizde olanlar, yani damdan
düşenler, bu ülkenin en büyük yayın gurubunu Doğan'ı yok etmeye
çalışıyorlar..
Doğan batarsa, Hürriyet, Milliyet başta gazeteler ve dergiler yok
olursa bayram yapacağız.. Tamam da, o zaman biz hangi dala
bineceğiz?"
Uluç'un yazısının tamamını okuyabilirsiniz.