Uluç Usta da yaşamalarını istiyor…
Bu iki gazete ve televizyonları alanlar kapıya kilit mi vuracak?.. Ahmet Çalık SABAh & atv’yi aldı da ne yaptı?..
Hıncal Uluç önce, eski medya kavgalarını hatırlatıyor…
Sonra da sözü, Doğan Gurubu’na
kesilen vergi cezasına getiriyor…
Bakın nasıl:
Sabah sürüm sürüm sürünürken,
Sevgili meslektaşlarım yangına nasıl körükle giderlerdi.. Sabah
batarsa zil takıp oynayacaklar.. Yazardım..
"Etmeyin. Eylemeyin.. Patronlar
arasında bir mücadele olabilir. Onlar medya tekeli kurmak ve başına
geçmek hevesi içinde birbirlerine girebilirler. Biz onlara
kapılmayalım..
Basın Özgürlüğü bu ülkede bol
gazete olması ile mümkündür.. Yarın gidecek gazete kalmazsa
etrafta, patrona esir, patrona köle olursunuz.. Sabah
yaşamalı.."
Güler geçer, ertesi gün daha ağır
idam fermanları yazarlardı..
Sabah akla hayale gelebilecek en
ağır badirelere uğradı ama bir avuç kalan çalışanlarının insanüstü
fedakârlıkları ile ayakta kalmayı ve bugünlere gelmeyi başardı.
Kötü mü oldu?.
Haber Türk'ün yayınlanması ve
hızla gelişmesi kötü mü oldu?.
Sabah'tan, Hürriyet'ten
ayrılanlar, ayni düzeyde bir başka gazete buldular, yazacak.. Kötü
mü oldu?..
Şimdi Doğan gurubu büyük tehlike
altında..
Ben Hıncal Uluç, yıllardır yazıp
söylediğimi tekrar ediyorum..
"Özgürlüğüm, Hürriyet ve
Milliyet'in yaşaması ile mümkündür. Bu gazeteler
yaşamalı.."
Sanırım yıllar önce Sabah'ı
doğrayanlar, ne demek istediğimi bugün anlamışlardır.
Okudunuz mu?..
O halde minik bir
hatırlatma…
Ergun Babahan,
Uluç Usta’nın yazdıklarının bir
benzerini, SABAH’ın
satılmasını isteyenler için yazdığında, o dönemde
Hürriyet’te olan
Fatih Altaylı şöyle
demişti:
“N’olacak satılırsa?. Yeni sahibi
SABAH’ı alıp kapısına kilit mi vuracak?”…
Usta’ya soralım o
zaman…
De ki
Hürriyet, Milliyet (Milliyet daha önce Korkmaz Yiğit’e satılmış, direkten
dönmüştü) satıldı...
“Bu iki gazete ve televizyonları
alanlar kapıya kilit mi vuracak?.. Ahmet Çalık SABAh & atv’yi aldı
da ne yaptı?.. Hangi yazarınızı işten kovdu?”..
Bu iki sorumuza cevap veremiyorsan
ki veremezsin; geç be Usta bu
muhabbetleri…
Bunlar koktu artık…