Uluç, Başbakan'a o iki ismi hatırlattı
Hıncal Uluç, Başbakan'a ülke demokrasisi açısından bomba etkisi yaratacak bir teklifi Hasan Cemal'i ve Can Dündar'ı hatırlatarak yaptı.
İşte Uluç'un yazısından çarpıcı bir bölüm:
"Bu ülke demokratikleşecekse eğer, ki "Demokratikleşme Paketi" hazırladığımıza göre demokrat olmadığımızı kabul ediyoruz demektir, lider örnek olmalı değil mi, halkına..
"Sevgili arkadaşlar, eleştirilerinizin bir bölümünü
kabul ediyor, gerisini anlamaya çalışıyorum.. Ülkenin bugün içinde
bulunduğu koşullarda, tümünü bir defada doldurmaya kalkarsak,
bardağı çatlatırız.. Hepsi dolacak, merak etmeyin.. Sabırla,
sindire sindire" dese mesela, en yumuşak, en ikna edici sesi ve
yüzüne çok yakışan, ama nedense ender görülen tebessümü
ile..
İtmese.. "Öteki" yaratmadan herkesi ama herkesi
kucaklamak için kollarını açsa, Balkon'daki gibi.. Bıraksa, onun bu
üslubu karşısında muhalefet ne yapıyor, biz görsek, karar
versek..
Başbakan, tavrı, mimikleri, eylem ve söylemleri ile her
konuşmasında bir "Demokrasi" dersi verse mesela, pakete makete
gerek bile kalmadan, daha hızlı demokratikleşmez miyiz?. Lider,
geniş kitleler tarafından daha çok sevilir, daha çok izlenir olmaz
mı?
Ben başbakanın danışmanı olsaydım mesela, konuşmasını şu sözlerle
kapamasını tavsiye ederdim, Demokratikleşme Paketini açıklamaya
giderken..
"Demokrasi'nin temeli ifade özgürlüğüne dayanır. Ben Hasan
Cemal ve Can Dündar'ın Milliyet'teki köşelerine, TMSF tarafından
darmadağın edilen Akşam'ın tüm kadrosunun yerlerine döndüğü bir
Türkiye hayal ediyorum."
Düşünebiliyor musunuz, ülkeye nasıl bir demokrasi bombası düşer,
Başbakanın itibarı bir anda kaç puan artar, anketler nasıl allak
bullak olurdu?..
Demokratikleşme Paketi, bir anda nasıl somutlaşır, insanlar
geleceğe nasıl umutla, coşkuyla bakmaya başlarlardı?.
Bardağın boş yanına bakmak ve "Boş"u konuşmak, işte tam da o zaman
kimsenin aklına bile gelmezdi..
Öyle şaşırtırdı Başbakan ülkeyi ve dünyayı.."