Ülsever, Mahalli üzerinden çakıyor!

Yandaş ve kindaşların birbirlerini de yumruklamaları yakındır diye düşünüyorsanız avuçlarınızı yalarsınız

GAZETECİLER.COM

Cüneyt Ülsever de Özkök ve Hakan gibi “Yandaş” adını verdikleri medyanın kimi köşe yazarlarına isim vermeden çakıyor.
Tek farkla:
Ülsever, “Kendisi de yandaş” diye tanımladığı Akşam yazarı Hüsnü Mahalli’nin makalesini referans gösterip çakıyor.
Bütün bunlara bakıp,
“yandaş ve kindaşların birbirlerini de yumruklamaları yakındır” diye düşünüyorsanız avuçlarınızı yalarsınız zira arkadaşlar karşılaştıklarında can ciğer kuzu sarması vaziyetine giriveriyorlar hemen…
Neden böyle?
Aydın hoşgörüsü canım…
Neyse…
Ülsever’in Hüsnü mahalli referanslı makalesinden bir bölüm aşağıda.



Türk aydını kaç para!

KAÇ senedir Hükümet’le ilgili en temel gözlemim temel konularda katiyen tutarlı politikalar geliştir(e)memesi ama tutarlı politikaları varmış gibi davranmasıdır.
Nerede ise 8 yıldır uluslararası etkin çevrelere ve genellikle Milli Görüş kökenli muhafazakâr tabanına mavi boncuk dağıtmayı hüner sayan bir Hükümetimiz var.
Ancak, mavi boncuk politikasına hizmet eden büyük bir başarısını inkâr edemeyiz:
Hükümet “Türk aydını”nın kaç paralık aydın olduğunu doğru çözmüştür. “Türk aydını”nın zaaflarını geçmiş hükümetler de kullanırlardı ama hiçbiri bu Hükümet kadar başarılı olamadı.
Sözüm İslamcı gelenekten gelen ve hâlâ 10 sene evvel giydiği ceketi giyenlere değil. Sözüm zamanında pratik çalışmalar ile Marksist olan, 80’li yıllarda Marksizm gözden düşmeye başlayınca kulaktan dolma bilgilerle liberalliğe devşirilen, “üç günlük dünyanın” tadını tattıktan sonra da “Para nerede ben oradayım!” şiarı ile “Gelen ağam giden paşam” politikalarını benimseyen “cukka liberalleri”nedir.
2002 senesinde iktidar olana kadar Recep Tayyip Erdoğan’dan öcüden korkan veletler gibi kaçan anlı şanlı Prof.’lar, duayen gazeteciler, mahdumlar, sonradan yetme taifesi, vb. küçük çıkarlar uğruna Hükümet’i son dönemde cansiperane savunmaya başladılar. Bunların çoğu, zannedilenin aksine, büyük ödemelerden ziyade Hazine’den (TMSF) ufak transfer paraları aldılar, Hükümetçi TV’lere, gazetelere sığındılar, hiç seyredilmeyen “devlet” (Cine-5) kanallarında program yaptılar, TRT’nin attığı ufak yemlere razı oldular. Kimileri de refikalarını belirli mevkilere getirerek paylarını aldı.

* * *

Suriye asıllı bir gazeteci var: Hüsnü Mahalli! Son 5 yıldır Akşam’da yazıyor. Hüsnü Mahalli benim gözümde tipik bir yandaş gazetecidir. Daha ötesi, yıllardır “AKP politikalarını” Arap ülkelerinin çıkarları doğrultusunda etkilemeye çalışır. Ama, “yalaka” olduğunu hiç düşünmedim. Bence o da, bazı İslamcı gazeteciler gibi, Türkiye’nin Ortadoğu’da çıpalamasını arzu eder, bu yönde fikir üretir.
Bakın, Hükümet yandaşı Hüsnü Mahalli bile “yalakalar” hakkında neler yazıyor.

Cüneyt Ülsever’in yazısının tamamını

 

GAZETECİLER.COM

Cüneyt Ülsever de Özkök ve Hakan gibi “Yandaş” adını verdikleri medyanın kimi köşe yazarlarına isim vermeden çakıyor.
Tek farkla:
Ülsever, “Kendisi de yandaş” diye tanımladığı Akşam yazarı Hüsnü Mahalli’nin makalesini referans gösterip çakıyor.
Bütün bunlara bakıp,
“yandaş ve kindaşların birbirlerini de yumruklamaları yakındır” diye düşünüyorsanız avuçlarınızı yalarsınız zira arkadaşlar karşılaştıklarında can ciğer kuzu sarması vaziyetine giriveriyorlar hemen…
Neden böyle?
Aydın hoşgörüsü canım…
Neyse…
Ülsever’in Hüsnü mahalli referanslı makalesinden bir bölüm aşağıda.



Türk aydını kaç para!

KAÇ senedir Hükümet’le ilgili en temel gözlemim temel konularda katiyen tutarlı politikalar geliştir(e)memesi ama tutarlı politikaları varmış gibi davranmasıdır.
Nerede ise 8 yıldır uluslararası etkin çevrelere ve genellikle Milli Görüş kökenli muhafazakâr tabanına mavi boncuk dağıtmayı hüner sayan bir Hükümetimiz var.
Ancak, mavi boncuk politikasına hizmet eden büyük bir başarısını inkâr edemeyiz:
Hükümet “Türk aydını”nın kaç paralık aydın olduğunu doğru çözmüştür. “Türk aydını”nın zaaflarını geçmiş hükümetler de kullanırlardı ama hiçbiri bu Hükümet kadar başarılı olamadı.
Sözüm İslamcı gelenekten gelen ve hâlâ 10 sene evvel giydiği ceketi giyenlere değil. Sözüm zamanında pratik çalışmalar ile Marksist olan, 80’li yıllarda Marksizm gözden düşmeye başlayınca kulaktan dolma bilgilerle liberalliğe devşirilen, “üç günlük dünyanın” tadını tattıktan sonra da “Para nerede ben oradayım!” şiarı ile “Gelen ağam giden paşam” politikalarını benimseyen “cukka liberalleri”nedir.
2002 senesinde iktidar olana kadar Recep Tayyip Erdoğan’dan öcüden korkan veletler gibi kaçan anlı şanlı Prof.’lar, duayen gazeteciler, mahdumlar, sonradan yetme taifesi, vb. küçük çıkarlar uğruna Hükümet’i son dönemde cansiperane savunmaya başladılar. Bunların çoğu, zannedilenin aksine, büyük ödemelerden ziyade Hazine’den (TMSF) ufak transfer paraları aldılar, Hükümetçi TV’lere, gazetelere sığındılar, hiç seyredilmeyen “devlet” (Cine-5) kanallarında program yaptılar, TRT’nin attığı ufak yemlere razı oldular. Kimileri de refikalarını belirli mevkilere getirerek paylarını aldı.

* * *

Suriye asıllı bir gazeteci var: Hüsnü Mahalli! Son 5 yıldır Akşam’da yazıyor. Hüsnü Mahalli benim gözümde tipik bir yandaş gazetecidir. Daha ötesi, yıllardır “AKP politikalarını” Arap ülkelerinin çıkarları doğrultusunda etkilemeye çalışır. Ama, “yalaka” olduğunu hiç düşünmedim. Bence o da, bazı İslamcı gazeteciler gibi, Türkiye’nin Ortadoğu’da çıpalamasını arzu eder, bu yönde fikir üretir.
Bakın, Hükümet yandaşı Hüsnü Mahalli bile “yalakalar” hakkında neler yazıyor.

Cüneyt Ülsever’in yazısının tamamını okumak için lütfen tıklayınız.