Uğur Gürses günün yazarı
Gürses bugünkü Hürriyet’te “Kur hasarının faturası borç öteleme” başlığı altında yayımlanan yazısında da yine “siyasi” değil “iktisadi” pencereden bakarak yapıyor eleştirilerini…
Bazı dostların “günün yazarı” olarak Uğur Gürses’in adını okuyunca bana öfkelenecekler biliyorum…
O halde önce Gürses’i kısaca (Kendi penceremden) anlatayım…
*
İyi bir merkez
bankacı…
Başarılı bir iktisatçı…
Onun için “muhalif” diyenlere hatırlatırım…
İktisatçıdan “muhalif” olmaz…
İktisatçıdan “iktidar yanlısı” da olmaz…
Çünkü iktisat bir “bilim” dalıdır…
Çünkü bilim insanından siyasi taraf, hele amigo hiç
olmaz…
*
Bu kısa notu koyduktan sonra bir de hatırlatma…
Durmuş Yılmaz Merkez Bankası başkanlığına getirildiğinde siyasi iktisatçılar bu atamayı yeni başkanın dairesinin kapısının önünde ve dışarıda bırakılan ayakkabı bolluğu üzerinden eleştirirken…
Uğur Gürses tercihin doğru olduğunu yazıyordu…
Ve…
Durmuş
Yılmaz’ın Merkez Bankası
başkanlığı, Türkiye ekonomisinin en başarılı
olduğu süreçtir…
*
O halde şimdi artık, Uğur
Gürses’i “günün
yazarı” seçmeme sebep olan makalesinden kısaca
söz edebilirim.
*
Gürses bugünkü Hürriyet’te “Kur
hasarının faturası borç öteleme” başlığı altında
yayımlanan yazısında da
yine “siyasi” değil “iktisadi” pencereden
bakarak yapıyor eleştirilerini…
Daha doğrusu uyarılarını…
*
Naçizane önerim o ki…
Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye’de ekonomi danışmanlarının dışında da iktisatçılar olduğunu hatırlamalı.
O güvenilir iktisatçıları Külliye’ye davet etmeli…
Ve…
Danışmanlarının da hazır oldukları bir toplantıda tartıştırmalı…
*
Ey güzel insanlar…
Liderler, devlet başkanları çözüm üretmez…
Uzmanların ürettikleri çözümler arasında en doğru hangisinin olduğunu seçer ve karar alıp uygulamaya geçer…
*
Sayın Cumhurbaşkanı başbakanlığı
döneminde doğru tercihler yapıyor, doğru kararlar alıyordu
ve Türkiye ekonomisi
şahlanıyordu…
Çünkü…
Doğru kişilere danışıyordu…
*
Son 10 yıldır ekonomimiz
(Bilhassa işi Başına Yıllık Milli Gelir
artmadığına) işler iyi
gitmediğine…
Ekonomi % 7 büyüdüğü halde ülkenin en varlıklı ilk iki şirketi borç yapılandırmasına ve küçülmeye gittiğine göre, ters giden bir şeyler olduğu kesin…
*
Unutulmasın ki her devirde her devletin Potemkin’leri ve Telleyrand’ları vardır ve bundan sonra da olacaktır…
Önemli
olan Potemkin’lerin ve Telleyrand’ların devlet
yönetimini olumsuz engellemelerinin önüne
geçmektir…
*
Tebrikler Uğur Gürses…