Uğur Dündar'a ŞOK!...
Cumhuriyetçiliğinin içinde “Demokrasi” olmadığı için haliyle "düşünce ve inanç özgürlüğü" konularında 12 Eylül paşalarından farklı düşünmez...
ADNAN BERK
OKAN
Uğur Dündar, Türk Kökten Laikçilerinin
Hasan Karakaya’sıdır.
Sınır tanımayan taraflı gazetecilerden biridir yani...
Laikçilik anlayışı ise genellikle inançlı insanların giyim
kuşamlarına olan muhalefetinden kaynaklanır…
Çünkü Uğur Dündar insanların kafalarının içiyle
değil, dışıyla ilgilenir…
Cumhuriyetçiliğinin içinde “Demokrasi” olmadığı
için haliyle "düşünce ve inanç özgürlüğü"
konularında 12 Eylül paşalarından farklı
düşünmez...
Nitekim 12 Eylül döneminde devletin televizyonunda
en yüksek maaşla ve en rahat çalışanların başında geliyordu…
Şimdi kendisiyle ilgili son habere geleyim…
Önce bir hatırlatma…
Hatırlayacaksınız…
Uğur Dündar, Konya Numune Hastanesi'nde başörtülü
iki doktorun, bir hastanın testis ultrasonunu çekmediklerini iddia
etmişti…
Yani…
“İrtica o hale geldi ki” demek istemişti,
“hastanelerdeki kadın doktorlar günaha
girmemek için, erkek hastaları muayene ve tedavi
etmiyorlar”…
Ve Uğur Dündar ya O…
Hükümet karşıtı, dinden imandan korkan ne kadar kökten laikçi
müridi gazeteci - yazar varsa hepsi, inançlı insanlara ve
Ak Parti Hükümeti’ne karşı saldırıya geçmiş,
“Laik sistemin yıkılacağını” bile ileri
sürmüşlerdi..
Fakat…
Genç hasta A.F.G. o günlerde 16 yaşındaydı...
Uğur Dündar ve ekibi, şeriat tehlikesinin
büyüklüğünü(!) anlatan "yalan" haberlerini
kanıtlamak için AFG'nin, yüzü, ismi, çalıştığı yer
ve ev adresine varıncaya kadar açıkça verdi..
Delikanlı da mağdur edildiği ve basın yoluyla kişilik haklarına
saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle Uğur Dündar ve
Hürriyet gazetesi aleyhine dava açtı…
Ve kazandı…
Ancak…
Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Dündar ve
Hürriyet’in 5 bin lira tazminat ödemelerine karar
vermişken; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, bu tazminat
miktarını az buldu…
“Davalılar 10 bin lira tazminat ödemeliler”
diyerek onayladı yerel mahkemenin kararını…
Şimdi şunu merak ediyorum…
“O hep doğru ve kamu yararını gözeten haber yapar; kimsenin
onuruyla oynamaz” diye havası basılan Uğur
Dündar bakalım bu karara ne diyecek?..
Ve bundan sonra da aynı sloganı kullandıracak mı
yandaşlarına?..
Zor...
Zor çünkü artık (ve bir kez daha) "Onur kırıcı
haber" yaptığı Yargı tarafından
tescillenmiş bir "gazeteci" o da...
Ve bir çift sözüm de devletin Anadolu
Ajansı'na…
Arkadaşlar!..
Bu Uğur Dündar isimli meslektaşınız sizi neden bu
kadar korkutuyor?..
Yoksa açıklarınızı mı yakaladı?..
Ya da ne bileyim işte…
“Nereden çıkardın?” diye sorup da
“Bilmezmiş” ayaklarına yatmayın…
Yaptığınız haberin öznelerinden biri babanız olsa adını anmanız
şartını bildiğiniz ve bütün tazminat davası haberlerinde kaybedenin
de kazananın da adını verdiğiniz halde neden Uğur
Dündar’ın ismini gizlediniz?..
Bunu açıklamazsanız, hakkınızda duyduğum şüphe,
“kesinlik” kazanacak…
adnanberkokan@gmail.com