Uğur Dündar
Yahu o adamın sana, senin ona söylediklerinizden sonra nasıl devam edebildiniz o programa?..
Bugünün kazananı en baştan söyleyeyim: Uğur Dündar…
Yok, hayır…
Mükemmel bir fikir ortaya attığı ya da barış çağrısı yaptığı için değil…
Aziz Nesin’i…
Zübük’ü…
Ve…
Zübük’ü müzikal olarak sahneye koyan Nedim Saban’ı hatırlattığı için…
Daha da güzeli…
Nedim’in, “Zübük”ü niçin seçtiğinin gerekçesi…
Bakın ne diyor Saban:
“Son yıllarda hepimizin az çok Zübükleştiğini, sadece politikada değil, sporda, iş dünyasında ve hatta sanatta bile Zübüklerin türediğini, bizlerin desteği ve küçük çıkar ilişkileriyle başımıza bela olduklarını görünce, dayanamadım!..”
Ben de Nedim’in söylediklerini okuyunca bir futbol tartışma programı yorumcusuyla aramızda geçen kısa diyalogu hatırladım…
Bir gece geç vakitlerde, iki yorumcu neredeyse birbirlerini yumruklayacaklardı…
Araya girdiler…
Ama…
Hakaretler havada uçuşuyordu…
Ertesi gün yorumculardan birine sordum:
“Yahu o adamın sana, senin ona söylediklerinizden sonra nasıl devam edebildiniz o programa?.. Haftaya da ikiniz birden katılacak mısınız aynı programa?”
Telefonda kocaman bir kahkaha attı…
“Aaabi yaaaa ne ilgisi var?.. Ara verdiğimizde hepimiz havada ellerimizi ‘çak’ yapıyor, ‘reytingin ..na koyduk’ diyerek sevinç çığlıkları atıyoruz…”
“Ne yani?.. Birbirinize reyting gereği mi hakaret ediyorsunuz?”
“Tabii aabi yaaaa…”
İşte bunlar “hayali” falan değil, gerçek birer “Zübük”tür…