Uğur Dündar hak ararken hak gaspı mı yaptı?..

Elindeki hangi somut belgeye dayanarak "Başbakan tarafından hedef alındığı”nı iddia edebildiği merak edilmektedir.

GAZETECİLER.COM - Bir İngiliz General, kendisine sorulan "sizce hayatta en önemli 3 şey nedir?" sorusuna "Para, para, para" diye cevap veren Napolyon ile tartışıyordu:
“Siz Fransızlar sadece para için savaşırsınız… Biz İngilizler ise şeref ve onurumuz için savaşırız…”
Napolyon güldü…
Elini, İngiliz Generalin ellerinden birinin üstüne koydu:
“Her ulus, kendisinde olamayan değerler için savaşır general!..”
Uğur Dündar, İNERTETHABER.COM da yayımlanan yorumcular için açtığı ceza ve tazminat davalarından sonra bu kez de, STAR Gazetesi muhabirleri Oğuz Karamuk ile Hüseyin Özay haklarında aynı davları açtı.
Savcılık, iki muhabir hakkında 2 yıla kadar hapis istemiyle ceza davası açarken, Uğur Dündar'ın kazandığı takdirde tamamını Mehmetçik Vakfı'na adayacağını açıkladığı hukuk davasına ise henüz başlanmadı...
Dündar'ın; iki muhabirin hapsedilmesini ve kendisine ellişer bin lira da para ödemelerini isterken ileri sürdüğü gerekçe ilginç:
"İki muhabir yalan haber yaparak onur, şeref ve saygınlığımı rencide edecek hakaret ile somut fiil ve olgu isnat ederek, şahsımı gerçeğe ve ahlaka aykırı yakıştırmalarda bulunarak suç işlediler"...
Sizce de ilginç değil mi?..
Bu arada aklımıza bir fıkra geldi...
Temel, hayatında ilk kez camiye gidiyor...
İmam o gün abdesti ve erdemlerini anlattıktan sonra şöyle diyor:
 "Unutmayasınız... Abdest, namazın temel direğidir... Ancak şunu da unutmayın... Osurursanız abdestiniz bozulur..."
Temel yerinden müdahale eder:
"Hocaefendi... Bu nasil bir temel direktir ki bi osurukta yikilir?"
Yorum yapmadan devam edelim...
Uğur Dündar'ın avukatı Vural Ergül tarafından Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına sunulan suç duyurusunda; yerel seçimlerde hükümet partisinin yaşadığı büyük orandaki oy kaybı sonrasında, Uğur Dündar'ın bizzat Başbakan tarafından hedef gösterildiği iddia edilmektedir...
STAR'ın iki muhabirinin "yalan haber" yaptıkları için cezalandırılmalarını isteyen Uğur Dündar'ın, elindeki hangi somut belgeye dayanarak "Başbakan tarafından hedef alındığı”nı iddia edebildiği merak edilmektedir.
Eğer elinde hiçbir belge olmadan Başbakan'ı suçluyorsa, bu hakaret içeren suçlamanın da ayrı bir dava konusu olacağı ileri sürülmektedir.
 Keza Uğur Dündar'ın dava talebinde Star Gazetesi de “Başbakanın Sevdalısı” olarak ilân edilmekte, Gazetenin sahibi Ethem Sancak'ın, “durumdan vazife çıkarmasıyla birlikte Star Gazetesinde Uğur Dündar'a dönük olarak bir karalama ve iftira kampanyası başlatıldığı” iddia edilmektedir.
Hukuk dilinde "hakkını ararken hak gaspı yapmak" olarak nitelenen dava talebinin hukukçular tarafından alaya alındığı da bir başka iddia olarak Star Gazetesi çevrelerinde anlatılmaktadır.
Uğur Dündar'a "ait kişisel verilerin, özellikle ahlâki ve kanuni kaygı taşımaktan olabildiğince uzak hükümet çevrelerinden yapılan sistematik servis ile hükümete yakınlığı ile bilinen medyaya malzemeleştirildiğini belirten Avukat Vural Ergül'ün; hükümet çevrelerini "ahlâki ve kanuni kaygı taşımaktan uzak" olarak nitelemesinin, suç duyurusu yaparken suç işlediği de, bir başka iddiadır. “Başbakanın hedef aldığı Uğur Dündar'ın gayri kanuni ve ahlaki bir yöntem ile cezalandırılmak istenildiği”ni dile getiren Dündar'ın vekili Vural ErgülStar Gazetesinin özellikle son yıllarda bilinen evrensel habercilik ve gazetecilik ölçütleri ile hiçbir ilgisi olmaksızın yapmış olduğu manipülatif, dezonformatif, spekülatif haberlerin kamuoyunda da ciddi surette endişe sebebi oluşturduğu dile getirerek, Star Gazetesi'ne hakaretler yağdırmıştır.
Gazete yönetiminin bu hakaretler karşısında takınacağı tavır, Uğur Dündar tarafından cezalandırılmaları istenen 2 muhabirin çalışma arkadaşlarınca da merakla beklenmektedir.
Suç duyurusu dilekçesinin sonuç ve istem kısmında; Uğur Dündar'ın onur, şeref ve saygınlığının açıkça rencide edecek nitelikte hakaret, somut fiil ve olgular isnat eden ve yakıştırmalarda bulunulduğu, sövmek suretiyle Uğur Dündar'ın onur, şeref ve saygınlığına saldırıldığı iddia edilerek sanık muhabirler Oğuz Karamuk ile Hüseyin Özay'ın cezalandırılmaları istenmekteydi.
Peki sanık muhabirlerden Hüseyin Özay ne yazmıştı ki Dündar'ın dilinden bir türlü düşürmediği; dinleyenlere Napolyon ile İngiliz General'in arasında geçen konuşmayı hatırlatan "onur, şeref, saygınlık" değerleri zedelenmişti?..
Suç duyurusunda o bölüm şöyle yer almaktaydı:
"28 Nisan 2009 tarihli Star Gazetesinde, “Uğur Dündar 62 milyar vergi kaçırırken Maliye yakaladı!” başlıklı “Doğan Grubu'na kesilen cezanın ardından Maliye'ye ateş püsküren Uğur Dündar'ın 2.5 milyon dolar ve 1.7 milyon liralık Hazine bonosundan elde ettiği gelirin vergisini ödemediği için ceza aldığı ortaya çıktı.” spotlu habere imza atmıştı."
Diğer sanık Oğuz Karamuk'un imzasını verdiği haberde ise;
“Kendi belgesi Uğur Dündar'ı yalanlıyor” başlığı atılarak “Vergi kaçırdığı haberini yapan star'a hakaretler yağdıran Uğur Dündar, yalanlama için vergi uzlaşma tutanağını kanıt gösterdi. Oysa tutanaktaki bilgiler Dündar'ın konuyla ilgili açıklamasının doğru olmadığını ispatlıyor” spotu kullanılmıştı.
Uğur Dündar'ın şikayetine konu seri haberlerden 29.04.2009 tarihli “Boşuna dava açma parayı bağışla” başlıklı imzasız haberin, spotunda da; “Dündar'ın vergi kaçırma haberine karşı yaptığı açıklama internet sitelerinde alay konusu oldu. Bir okuyucu Dündar'ı teknik dille cevaplarken, 'Dava açsan kazanamazsın. Dava parasını vakıflara bağışla' diye yazdı” ifadeleri kullanılmıştı.
Sonçta Uğur Dündar'ın, ihtiyacı olmadığı için (Türkiye'nin en varlıklı gazetecilerinden biridir)kazandığı takdirde tamamını Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağını duyurduğu 100.000 TL. istemli tazminat davası sonuçlandığında ihtiyacını duyduğu bazı manevi değerleri kazanıp kazanmayacağı merakla beklenmektedir...