(Twitter günlüğü) Ahmet Hakan neyi özlemiş?..
Oysa Beyaz Türklerle dost olmadan önce, Üsküdar Camii’nde namaz kılmayı özlerdi…
GAZETECİLER.COM -
Ahmet Hakan’ın “twitter günlüğü” bakın neler söylüyor
bugün…
İhtiyarlarla Mavi’ye gidip Bülent
Ortaçgil dinlemiş…
“İhtiyarlar
kim?” mi?...
Aydın Doğan –
Ertuğrul Özkök ikilisi
elbette…
İhtiyarlar “saat bire kadar
bekleyemeyiz” deyip gitmişler…
Ahmet
Hakan kalmış…
Bu arada havuzlardan nefret
ettiğini yazmış…
Belli ki çocukluğunda girdiği
Yozgat’ın yağmur sularıyla oluşmuş çamurlu “Manda Gölü”nü çoktan
unutmuş…
Şimdi “dıştan taşmalı, devridaimli
havuzları” bile beğenmiyor…
Alman turistleri de pek bi
“görgüsüz” bulmuş…
Haklı…
Çünkü kendisi Dolmabahçe
Sarayı’nda büyüdü…
Ataları padişah efendimizin sol
cenahından peydahlandı…
Ne yapsın Aydın Bey, Ahmet
Hakan?..
“Ucuz olsun benim
olsun” diye o Alman köylülerinden başkasına
satamıyor Torba Tatil Köyü’nün yataklarını…
Neyse…
Biz yine twittera dönelim
…
Ahmet Hakan
İstanbul'u özlemiş...
Salomanje'yi, Perest'i, İzzet'i,
Monopol’u ve evde dvd seyretmeyi…
Ve bir de, “gıybet
etmeyi...”
Yani, birilerinin arkasından atıp
tutmayı…
Dedikodu
yapmayı…
Oysa Beyaz Türklerle dost olmadan
önce, Üsküdar Camii’nde namaz kılmayı özlerdi…
Şimdi Bodrum bile kesmiyor Ahmet
Hakan’ı…
“Yeter ki
İstanbul'da olayım... Bebek'te gündüz vakti Su Samuru'nda
yakalanmaya bile razıyım” diyor...
Bu arada entel romantik bir
şarkının sözlerini yazmışmış…
Oysa “romantik şarkı” dediği Nazım
Hikmet’in dizeleri…
“Yedi tepeli şehrimde / bıraktım
gonca gülümü”.
Sonra da “Bu ne ya... Haşmet gibi
oldum vallaha” demiş sözüm ona kendiyle kafa(!)
bularak...
(Burada söze koro katılır: "Hay
Haşmet kadar taş düşsün başınaaaa....")
Ve sonra yine romantik(!)
takılmış…
“Bir vapur gider İstanbul'a doğru
/ Ahmet usulca okşar vapuru / yanar elleri yanar
elleri”.
(Kimlere söylediğini çıkaramadık)
“Hadi bana İst'u anlatın” demiş ve sormuş:
“Perest ne durumda? Sunset içeri
çekildi mi? Maslak'ta trafik var mı? Köşedeki korsan yeni filmler
getirdi mi?
Salomanje ne durumda? 'devriye'
işbaşı yaptı mı? House'a takılan i geçkin kadın yine çok konuşuyor
mu? Tünel gerçekten in mi oldu? Anlatın..”
Tatil köyü havuzunun başında
güneşlenen Fransız ağırlıklı turistlere sabahtan beri Barış Manço
şarkıları dinletiliyormuş ve kimse şikâyetçi değilmiş…
Bu arada merak ettiklerini de
yazmış:
1- Spor spikeri saçını neden
yalatır?
2- Okur, efendi yazar yerine neden
fırlamayı seçer?
3- Birine alışmak kaç ay
alır?
Biz bu üç sorunun cevabını da
verirdik ama Ahmet Hakan’ı karşımıza almak istemeyiz…
Bakarsınız bir gün bizimle bile
“dost” olur…
Kimlerle olmadı
ki(!)…