'Tweet atan ile retweet yapan beraber yanacak'

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya internet yasası ile 4 saat içinde içeriğin çıkarılması hükmünü köşesine taşıdı.

TBMM'de görüşülen torba yasaya konulan iletişimin engellenmesine ilişkin madde Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın da gündeminde. Sarıkaya, yasanın bir benzeri ABD'de olsa Monica Lewinsky skandalı ya da Ebu Gureyb Hapishanesi’nde yaşanan işkenceler hiç kimse tarafından öğrenilemezdi diyor.

Hükümetin defalarca yasalaştırmaya çalıştığı, ancak yüksek mahkemenin her seferinde iptal ettiği internet sansürü düzenlemesinin bu sefer daha da sertleştirilerek getirildiğini, Anayasa Mahkemesinin yine iptal kararı alacağını ileri sürdü.

İşte Sarıkaya'nın yazısından çarpıcı bir bölüm:

"Meclis’te görüşülen torba yasaya konulan iletişimin engellenmesine ilişkin madde, 1997’de ABD’de uygulanmış olsaydı Monica Lewinsky olayının ortaya çıkması olanaksızdı.

Çünkü, başlangıçta büyük gazetelerin yayınlamaktan çekindiği olayı, Drudge Report internet sitesi duyurdu.

O günden bu yana da Oval Ofis hikâyeleri bitmedi.

Benzer durum Ebu Gureyb Hapishanesi’nde yaşanan işkenceler için de söz konusu olurdu.

Çünkü ilk sosyal medyada görülmüş, gazeteci Seymour M.Hersh’ün New Yorker Dergisi’nde yazdığı makaleyle de ayyuka çıkmıştı.

Bunlar ortaya çıktı diye kimse de internet sitelerini suçlamadı, “4 saat içinde yayını kaldır, kaldırmazsan 50 bin liradan başlayıp 500 bin liraya kadar para cezası, ısrarın halinde de hapis cezasına çarptırılsın” demedi.

Bunları yazmamın nedeni, TBMM’de dün Genel Kurul gündemine gelen torba yasanın içine yine konulan internet yayınlarının engellenmesine ilişkin düzenleme.

İlginçtir, 2007’den bu yana hükümet düzenlemeyi çıkarmakta ısrar ederken, yüksek yargı da her defasında iptal etti.

Son hüküm de 2 Ekim 2014’te Anayasa Mahkemesi’nde verildi.

Hem de iletişimin özgürlüğü konusunda ders olabilecek nitelikte bir gerekçeyle.

Üstelik bunun da arasında bulunduğu kararları dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’ne, yıllardır Türkiye’ye ağır eleştiriler getiren Venedik Komisyonu da ödül verdi.

DAHA AĞIRI GELDİ

Bunlar olmamış gibi, torba yasanın içine Anayasa Mahkemesi kararına aksi yönde yeni bir düzenleme daha eklendi.

İptal edilen yasada teknokratlığı nedeniyle tarafsızlık algısı bulunan TİB Başkanı’na verilen yetkileri, yeni düzenleme Başbakanlık ve bakanlıklara devrediyor:

“... gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Başbakanlık veya milli ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili bakanlıkların talebi üzerine Başkanlık (TİB) tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine karar verilebilir.”

Başvurudan itibaren 4 saat içinde içeriğin çıkarılması hükmü de maddeye eklenmiş.

Daha ilerisi bilgiyi yeniden paylaşanların, yani retweet yapanların da aynı suçu işlemiş kabul edileceği hükme bağlanmış.

İşin ilginç tarafı, bunların takipçisi olmakla yükümlü Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin tüzüğünü de geçen hafta Danıştay iptal etmişken...

(...)

Anayasa Mahkemesi’nin 2 Ekim kararına bakarsak, bu yasayı da iptal etmesi gerekir.

Ama olan da Türkiye’nin her geçen gün yıpranan imajına olur.