'TV8 bir reyting kanalı değildir'

1992’lerde doğan Arena haber programı içindeki rolüyle akıllarda editör olarak kalan Prof. Dr. Haluk Şahin; Radikal Gazetesi köşe yazarlığı, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyeliği ve TV8 programcılığı şapkalarının yanına şimdi bir de TV8 Danışma ve İcra Kurulu Başkanlığı'nı ekledi.

Meslekte 40 yılı arkada bırakan, ülkemizin etkin iletişim kuramcılarından Prof. Dr. Şahin’le uzun soluklu bir söyleşi gerçekleştirdik. ‘Şimdi deneyimlerimi paylaşma zamanıdır’ diyen Şahin’e kulak vermek, zümrütten akislere mazhar olmak demek.

Son yıllarda hayatımıza giren ekran komedi yıldızlarından Şahan Gökbakar’a ve Tolga Çevik’e; Sunay Akın’lı,  Hıncal Uluç’lu, Haşmet Babaoğlu’lu ve Nebil Özgentürk’lü Yaşamdan Dakikalar’a ilk olarak, Nükhet Duru’lu ‘Akşama Doğru Nükhet Duru’ya halen ev sahipliği yapan, deneysel düşüncelere açık, butik kanal TV8’i bir de yılların gazetecisi ve TV programcısı Şahin’den dinlemek için sizleri röportajımıza davet ediyorum…

TV8’DE İYİ ŞEYLER YAPILABİLECEĞİNİ BİLİYOR VE HİSSEDİYORUM

TV 8’de şu anda tam olarak hangi görevi üstleniyorsunuz?

Ben artık yöneticilik dönemimin geride kaldığını düşünüyorum, zira evvelce genel yayın yönetmeliği de yazı işleri müdürlüğü de haber koordinatörlüğü de bölüm yöneticiliği de dahil pekçok yönetimsel iş yaptım. Artık yöneticilik yapmak istemiyorum. Son beş aydır TV8’de  yaptığım işe “Danışma ve İcra Kurulu Başkanı” diyorlar. Kanalın genel müdürü Abiş Hopikoğlu. Ben işlev olarak onun yayınlarla ilgili danışmanıyım. Bunun yanında, yaşça ve deneyimce kıdemli olduğumu göz önünde tutarak ve yönetici değil yönlendirici olmak kaydıyla kanalın programlarıyla ilgili kararların alındığı kurulun başkanlığını yürütüyorum. Para ve personel konuları başlayınca kaçıyorum.  Torun sahibi olmak gibi bir şey.  Torun çok ağlayınca anasına ya da babasına bırakırsın ya…

Siz zaten uzun zamandır TV8 çatısı  altında programlar hazırlayıp sunuyordunuz değil mi?

Tabii. Bu kanalda sekiz yıldır, ‘Derin Haber’, ‘Derin Sohbet’,  ‘İşte Biz Böyleyiz’ ve ‘Yüksek Siyaset’ adlarını  alan programlar yaptım. TV8’e Washington’da birlikte gazetecilik yaptıpımız sevgili dostum, rahmetli Turan Yavuz’un daveti üzerine gelmiştim. Zaten onun yerleştirdiği temel programcılık felsefesi TV8’i Türkiye’de bir marka haline getirmiştir. Bu durum halen de sürüyor. TV8’in genç ve atak  Genel Müdürü Hopikoğlu’nun yardım önerisini bunu bilerek kabul ettim. Çok hızlı öğrenme yeteneği olan Hopikoğlu dinlemesini biliyor.  Burada çok farklı ve olumlu bir atmosfer var.   İyi şeyler yapılabileceğini biliyor ve hissediyorum.

Kanalın haber merkeziyle bağlantınız olsa gerek diye düşünüyoruz?

Tabii, tabii! Haberlerle çok yakın temastayım. Aklımdan geçen haber önerilerini götürüyor, zaman zaman haber eleştirisi yapıyorum. Bir de ana haber bülteninin sonunda ‘Doğrusunu Söylemek Gerekirse’  adlı  bir yorum köşem var.  Görsel boyutu da olabilen bir yorum denemesi…  Şimdi de Gökmen Karadağ ve Candaş Tolga Işık’la “8. Gün” diye farklı  bir tartışma programına başladık.

Gelişmeler ne yönde, tasarılarınızı  tümüyle eyleme geçirdiniz mi?

Televizyonculukta mükemmel diye bir şey yok, daha iyiye doğru gidiş çabası  var.  Büyük bir açık yüreklilikle o yönde olumlu gelişmeler olduğunu söyleyebilirim. TV8 bir reyting kanalı değil. Türkiye’de kıran kırana rekabet içinde olan dört büyük televizyon kanalı öne çıkıyor. Bir de bunların yanında, ne yapacağı iyi tanımlanmış tematik kanallar var. TV8 tam olarak tematik kanal tanımına uymuyor. Daha çok AB grubunu hedefleyen, haberin de eğlencenin de iyisini sunmaya çalışan butik bir televizyon kanalıdır diyebiliriz. TV8’in kamuoyunda zaten kazanılmış olumlu bir imajı var. Biz bunu ‘İyi televizyon!’ şeklinde sloganlaştırdık da.  Bu olumlu imajın üzerine yeni şeyler koymak,  dizilere tutsak  olmayan seyirciyi kendimize çekmek çabasındayız.