Türköne'nin UCUBESİ olay yaratacak

Atatürk heykellerine 'ucube' dedi. Davacı olmak gerekiyor diye ekledi. Dahası da var.

GAZETECİLER.COM - Mümtazer Türköne 'heykel' işine bir girdi pir girdi.
'Ucube' heykelden yaptığı girişi Atatürk heykellerine taşıdı.

Ucube'nin kelime anlamının 'aşırı derecede acayip' anlamına geldiğini yazdı.
Sonra Atatürk heykelleri için 'aşırı derecede acayip' dedi.
Doğrudan UCEBE demek yerine mana yoluyla UCUBE sözünü yapıştırdı.
Dahası da var.
Bu helkellerin halkı korkutmak için yapıldığını iddia etti.
İşi 'Atatürk heykellerinden' davacı olmaya kadar vardırdı.

İşte Türköne'nin Atatürk heykellerine 'UCUBE' dediği yazısı:

HEYKEL GERÇEKTEN UCUBE

Başbakan'ın ağzına sağlık.
Sadece kahir ekseriyetin değil, bir miktar estetik kaygusu olanların da duygularına tercüman oldu. Heykel gerçekten bir ucube. Eski Sovyet coğrafyasını gezenler bu tür heykellerden bol miktarda görebilirler.

(...) 'Ucube' kelimesi, 'aşırı derecede acayip' anlamına geliyor. Heykelin kendisi gerçekten ucube. Ancak Başbakan'ın itirazı sadece heykelin görünüşüne değil. Heykelin durduğu yer ucubeyi daha da acayip hale getiriyor. Tarihî bir eserin yanına, Kars kalesinin dibine, onunla rekabet eder gibi devasa ölçülerde modern bir sanat eseri koyarsanız bunun tek anlamı vardır: Geçmişinizi küçük görmek veya aşağılamak.

ATATÜRK HEYKELLERİNDEN DAVACI
OLMAK GEREK

(...) Atatürk heykellerinin ve büstlerinin çoğu estetikten yoksun. Atatürk'ü koruma kanununu işleterek bu heykellerden davacı olmak lâzım. Heykel Atatürk'e ait olunca kimse söz söyleyemiyor. Ya estetik?

AŞIRI DERECEDE ACAYİP (YANİ UCUBE)

(...) Atatürk heykellerinin çoğu, sanki halkı askerî disiplin altına almak için bir korku abidesi olarak yontulmuş. Mesela şu kalın kaşlı Atatürk büstleri. Aşırı derecede acayip değil mi? Ya kondukları yerler. 

Yazının tamamı için