Türklüğünden utanan yazar kim?

DTP hakkında verilen kapatma kararı basında geniş yankı buldu. Bu karar bir yazarı Türklüğünden utandırdı! Kim mi?

GAZETECİLER.COM
Anayasa Mahkemesi'nin DTP hakkında verdiği kapatma kararı, ulusal basında geniş yankı buldu.
Hemen hemen bütün yazarlar köşelerini bugün bu meseleye ayırdı.
En sert tepkiyi koyan ise Taraf Gazetesi'nden Ahmet Altan oldu.

İşte DTP'nin kapatılması ile ilgili kısa yorumlar:

HÜRRİYET

Ertuğrul Özkök: Bu karar demokratik ülkelerdeki benzer uygulamaya bakıldığında hukuki açıdan itiraz edilmeycek bir karar. Ancak siyasi açıdan baktığımız zaman, bu kararın hem zamanlaması, hem de yaratacağı sonuçlar açısından çok dikkatli yönetilmesi gereken sonuçları olacağını tahmin ediyorum.

Ahmet Hakan: Sürpriz olmadı. Beklenen bir karardı. Açılım sürecini olumsuz yönde etkileyecek bir gelişme bu. Abdullah Öcalan'ın ve PKK'nın tek muhatap durumuna gelmesi söz konusu. Türkiye için iyi bir gelişme olmadığını düşünüyorum. Fakat DTP de bu sonucun ortaya çıkması için elinden gelenin fazlasını yaptı.

Mehmet Y. Yılmaz: İddianame ile yasalarla meseleye bakacak olursak DTP’nin kapatılmasında şaşılacak bir durum yok. Bu normal bir sonuçtur. Ancak DTP’nin kapatılmış olması Türk siyasetini demokratik zemine çekme isteklerinin bir sonraki partiye kalmasına yol açacak. Bundan sonra kurulacak partinin şiddeti, kesin olarak reddederek ortak sorunumuzu çözmek için demokratik zeminleri kullanmasını diliyorum.

TARAF

Ahmet Altan: Bir hükümle bir ülkeyi paramparça ettiler. Ve, bunu yapmak için öylesine aceleciler ki "gerekçesi yazılmadan karar açıklanmaz" diyen anayasayı da çiğnediler. Anayasayı çiğneyen bir Anayasa Mahkemesi'ne mi güveneceğiz? Kürtleri siyasetten attılar. Nereye gidecek Kürtler, kime güvenecek? Hangi Kürt genci bir daha bu ülkeye güvenir? Hangi Kürt insanı bir daha adalete güvenir?

Rasim Ozan Kütahyalı: Kürtler TSK'ya isyan etmiş ne anlamı var... Evet, İsyan... Ahlak için, Erdem için, Hayat için, Özgürlük için... Onurlu bir barış için... Türkler ve Kürtler hep birlikte... Evet, İsyan... Not: DTP kapatıldı. Tokat katliamını yapan zihniyet ile DTP'yi kapatan zihniyet müttefiktir...
Bu alçak ittifak kazanamayacak...

MİLLİYET

Taha Akyol: ANAYASA Mahkemesi, başka türlü karar verebilir miydi? Hayır veremezdi. Kararda hiçbir sürpriz yok. Benim için sürpriz olan tek husus, kararın haftaya kalmamış olmasıdır.

Hasan Cemal: Parti kapatarak, Türkiye’yi siyasal partiler mezarlığına dönüştürerek bu ülkede barış ve demokrasinin yolu açılamaz. Gerçekten çok yazık. Ancak, bu partiyi kapatan değirmene su taşınmasında DTP yetkililerinin sorumluluk, belki daha doğru deyişle sorumsuzluk payları çok büyüktür. Acaba bu dünyaya boşuna mı geldim?..

Can Dündar: Böyle başlayan demokrasi serüvenimiz 63 yıl sonra Nesinvari usullerle sürüyor: DEP kapatılıyor, ÖZEP kuruluyor. Sonra HADEP... HADEP kapanınca DEHAP... Sonra DTP... Şimdi sıra “Malum Parti”de bence... O da kapanırsa “Merhum Parti...” “Çok partili demokrasi”den 63 yıl sonra bu kez “az partili demokrasi”ye geçiyoruz. Tabelacılar kazanıyor. Demokrasi kaybediyor.

AKŞAM

Ali Saydam: İçeriğini, doğruluğunu yanlışlığını tartışmak benim haddimi aşar. İşin bir bölümü var ki o, tam da benim haddimin sınırları içindedir... O da bu kararın algılanmasının, sindirilmesinin yönetilmesidir... Toplum dinamikleri içinde sorunsuz bir şekilde eritilmesi, uluslararası platformlarda Türkiye'nin itibarının yerlerde sürünmesinin engellenmesi... Bundan sonra mesele budur... Bu da, ilişki ve iletişim sorunudur...

SABAH

Mehmet Barlas: Kürt açılımı" olarak bilinen girişimin bir "Paket" değil bir "Süreç" olduğu defalarca vurgulandı. Ama mesela şimdi bu süreçte "DTP kapatılsın" kararının alındığı bir noktadayız. İşin en dramatik yanı bu kararı iktidar değil Anayasa Mahkemesi verdi. Kapatma istemli davada alınan karar "Kürt açılımı"nı olumsuz etkilerse, bunun sorumluluğu da Anayasa Mahkemesi'ne değil AK Parti iktidarına fatura edilecektir.

VATAN

Güngör Mengi: Davanın bir kapatma kararı yerine partinin içini suçlulardan temizlemek suretiyle sonuçlandırılması tabii demokrasinin ruhuna daha uygun düşerdi. Üstelik AKP hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararı Türkiye’de böyle bir hukukun işletilebileceğini göstermişti. İktidar partisinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu 1’e karşı 10 oyla hükme bağlandığı halde kapatma cezası verilmemiştir. Fakat ne yazık ki o karar DTP için emsal olamamıştır. Çünkü “şiddet önermediği sürece” partilerin kapatılmamasını öngören Venedik kriteri burada işe yaramamıştır.

Ruhat Mengi: Türkiye’de bugüne kadar hatalı oldukları, bile bile yasalara karşı geldikleri için verilen her “parti kapatma kararı” sonrasında o partinin en haksız durumda bile her nasılsa mağdura dönüştüğü, “mağdura arka çıkma” psikolojisiyle desteklendiği ve oyunu arttırdığı bilindiği için, kapatılan partilerin kısa süre sonra bir başka isimle yeniden çıktıkları da bilindiği için açıkçası artık hiç kimse parti kapatmanın bir çözüm getireceğine inanmıyor.

Mutlu Tönbekici: Bir lokantanın vitrininde görmüştüm geçen haftalarda: “AÇILIM KÖFTESİ: Kola piyaz dahil 5 lira” Arabayla geçiyordum, nedir “açılım köftesi”nin içeriği soramadım. Dükkan mı yeni açılmıştı yoksa köfte değişik bir reçetenin ürünü müydü veya sahibinin etnik kimliğinden mi kaynaklanıyordu bu isim bilemedim. Velhasıl DTP’nin de kapatılıp Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk’un milletvekilliklerinin düşürülmesiyle anlaşılan o ki “açılım” dediğimiz şey bundan böyle sadece bir köfte ismi olarak kalacak literatürde.

Reha Muhtar: DTP’nin ipini önce PKK çekti... Elbette karanlık güçlerin de hatırı sayılır bir katkıları vardır bu oluşturulan zeminde... Ne güzel ne anlamlı bir gün... DTP’nin kapatılmasına en fazla sevinenler, en ağır milliyetçiler, en derin kuvvetler ve elbette başrolde ipi çeken PKK yönetim kadrosu... Bu noktaya getiren tüm arkadaşlara derin sevgilerimi(!!!) iletiyorum...

STAR

Mehmet Altan: Bu “kapatma” olayına bakınca... Sonuç... Türkiye’de “savaşa” mı daha yarar sağlar, “barışa” mı hizmet eder? Tokat olayı ile statükonun kanlı yedek lastiği gibi hareket edeceğini maskesini atarak gösteren PKK’nın tek hedefi meşru zeminlerde siyaset yapılacağını engellemek ve bu partiyi kapattırmak değil miydi? İşte oldu... Siyaset kaybedince, şiddet kazanır... Umarım DTP’yi kapatmak, fiilen PKK’yı açık tutmak anlamına gelmez...

YENİ ŞAFAK

Hakan Albayrak: Demokratik Toplum Partisi'nin kapatılması -hele böyle bir süreçte kapatılması- belki kanunla izah edilebilir, ama izan ve ferasetle izah edilemez. DTP'de sağduyunun sesi ola gelen –veya olmaya çalışa gelen- Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un milletvekilliklerinin düşürülmesi de cabası. Deniz Baykal-Devlet Bahçeli-Emine Ayna üçlüsü kına yaksın, gün onların günüdür.

RADİKAL

Murat Yetkin: ‘Hukukun yükünü mahkemeler çeker. Siyasetin yükünü de siyasetçilerin çekmesi lazım. Kimsenin mahkemelerden siyasi karar beklememesi lazım. Çağrımızı ne yazık ki siyasetçilere duyuramadık.’ Bu sözleri dün DTP’nin kapatıldığını ilan ettikten sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç söyledi.

ZAMAN

Ali Bulaç: Kararın hukuki yönü üzerinde konuşmanın bir yararı yok. Ama kararın "siyasi yönü" görmezlikten gelinemez. Hemen ilk akla gelen sorular şunlar: Kürt sorunu çerçevesinde yürütülen siyasetin geleceği ne olacak? Bütün inisiyatif PKK'nın mı eline geçecek? Sorunun siyasetini yapanlar TBMM'de temsil edilmeyecekler mi? Partileri kapatılan DTP'liler sine-i millete döner mi?