'Türklerin bütün aydınları edepsiz' mi?..

Bazı temiz aydınlarımızın niçin ideoloji mahalle aydınları kadar edepsiz olamadıklarını düşünmüyor da değilim… Acaba:

ADNAN BERK OKAN

 

Türkçe sözlük “Edep”i şöyle tanımlıyor:

“Toplum töresine uygun davranma. İncelik”

 “Edepli” için ise ”Uslu, ince, terbiyeli, müeddep” deniliyor.

Bu durumda, “Utanılacak işleri hiç sıkılmadan yapan, utanmaz, sıkılmaz, terbiyesizler” ise “edepsiz” oluyor demek ki...

Gelin de şimdi Cem Yılmaz’ın reklâmda her türlü herzeyi yedikten sonra “eğitim şart” deyişindeki oximoronu hatırlamayın…

O muhteşem(!) tesipte göre demek ki;

cahillerimiz edepsiz, edepsizlerimiz ise felâket ölçüsünde cahil olmuş oluyorlar…

Peki ya aydınlarımız?..

Onlar “cahil” olmadıklarına göre pek mi “edepli”?..

 

Ünlü reklamcı Jack Sequela:

“Anneme reklamcı olduğumu söylemeyin, o beni kerhanede piyanist zannediyor” demişti ya..

Bizim aydınlarımızın önemli ama değersiz birçoğu da şöyle söylüyor olabilirle meselâ:

 “Anneme beyin orospusu olduğumu söylemeyin o beni aydın sanıyor…”

 

Aydınlarımızın birçoğunun beyinleri fahişelik ve eşcinsellik yapıyorsa da medyamızın geneli fahişelik ve eşcinselliği edepli huy saydığı için o aydınlarımıza “edepsiz” diyemiyoruz…

Ne demek mi istiyorum?.

“TV’lerimize ve bazı boyalı basınımıza bakın ne demek istediğimi anlarsınız” diyorum…

 

Biliyor musunuz?..

Türkiye medyasında “aydın” tanımlamasına “mazhar” olabilmek için toplumun sahip olduğu bütün değerlere küfür edecek, o değerleri aşağılayacaksınız…

İktidara yakınsanız Atatürk’ü küçümseyecek, “ne yaptı ki canım o da?.. Diktatörün tekiydi” diyeceksiniz…

İktidara muhalifseniz; din ve dindarlığın nasıl da berbat, insan düşüncesini uyuşturucu bir kurum olduğunu anlatacak zaten peygamberlerin de “güzel konuşan, hayal dünyaları geniş birer uyanık” olduğunu iddia edeceksiniz…

Yani; karşı mahallenin ne kadar değeri varsa yıkıp geçeceksiniz…

İşte o zaman ya “Atatürkçü aydın” olursunuz ya da “Müslüman aydın”…

İki tarafın değerlerine de saygı duyar, iki tarafın değerlerine de saygısızlık edenlerle mücadele ederseniz; iki tarafın da aydınlarının gözünde “yanardöner” oluverirsiniz…

Sizin ideoloji mahallenizden biri karşı ideoloji mahallesi sakinleri tarafından öldürülürse; karşı tarafı “zalim” ya da “faşist” olarak nitelendireceksiniz...

Sizin ideoloji mahallenizden biri karşı ideoloji mahallesi sakinlerinden birini öldürürse, “hak etmişti kâfir veya melun” diyerek öldürüleni suçlayacaksınız…

 

Bu arada…

Seks ilişkileriniz ideolojinize göre ya çok liberal(!) olmalı ki aydın sınıfında konaklayabilesiniz…

Ya da samanın altında işi pişirip; karıncayı beceren ama belini incitmeyen Müslüman aydınlarından olacaksınız…

Sakın ola medyamızın çok bilinen ünlü ve entelektüel ankormanlarından birinin yaptığı gibi bir genç kadınla al takke ver külahken bir de fantezi olsun diye o sahneleri kendi cep telefonunuza kaydetmeyin…

Efendim biliyorum, hiçbir şey kaybetmezsiniz ama çoluk çocuğunuza karşı ayıp olur…

Yoksa sizin reklâmınız olur aabi…

 

İyi bir solcu aydın meselâ, kadını hem becerip hem de döven meslektaşlarına sahip çıkmalı…

Çünkü meslektaşlarının o yaptıklarında mutlaka Freüdyen bir durum olmalıdır…

Seks ve Sadizm sol entelektüelizmin temel yasalarındandır…

İyi bir aydın, hangi mahalleden olursa olsun burasının Türkiye olduğunu aklından çıkarmamalı sık sık “burası Türkiye” demelidir…

Burada namuslu olmak yasak, namussuz olmak kıyaktır…

Burada herkesin gözü önünde düzüşmek serbest, düşünmek yasaktır…

 

Şaka bir yana; İsmet Paşa merhum:

“Az sayıdaki namuslular da namussuzlar kadar cesaretli olsalar her şey düzelecek” demişti ya…

Günümüz aydını bu sözü şöyle değiştirmiştir:

“Az sayıdaki edepliler de edepsizler kadar edepsiz olabilseler her şey düzelecek…”

 

“Edepsiz” derken her konuda edepsizlikten söz ediyorum..

Dikkat edin, en çok sesi çıkanlar edepsizlerdir…

TV’ler, en edepsizleri ekranlara taşır…

En edepsizler en büyük paraları kazanırlar..

En edepsizler siyasi partilerin en etkin mevkilerine kurulurlar…

Yazılı ve görsel basın en çok, en edepsizlerin haberlerine yer verir…

Demek ki etkin olabilmek için “edepsizlik” şart…

Sadece siyasal, ekonomik, toplumsal olaylarda değil…

Sanatta da, sporda da edepsizlik şart galiba…

Bazı temiz aydınlarımızın niçin ideoloji mahallesi aydınları kadar edepsiz olamadıklarını düşünmüyor da değilim…

Acaba:

“Türklerin bütün aydınları edepsiz” denilmesinden mi korkuyorlar?..

Bırakın âlem ne derse desin…

“Türklerin bütün edepsizleri aydın” deseler daha mı iyi yani?..

 

adnanberkokan@gmail.com