Türkiye'nin nabzı
Habertürk
Dün gece Habertürk'te Didem Arslan Yılmaz'ın
sunduğu Türkiye'nin Nabzı'na konukları Habertürk
Gazetesi yazarı Ruşen Çakır, gazeteciler
Ahmet Şık ve İsmail Saymaz oldu.
Üç isim 14 Aralık operasyonunun perde arkasını konuştu.
İsmail Saymaz'ın takip ettiği davalar yüzünden bir
hukukçu inceliği ile tüm ayrıntılarıyla en zor anlayan zihinlerin
bile kavrayabileceği bir şekilde delillendirdiği Cemaat ve Hükümet
arasındaki gerilimli süreç...
Ruşen Çakır'ın deneyim ve tecrübesi ile uzun
yıllardır bir gazeteci olarak izlediği, takip ettiği İslami
hareketler üzerindeki yalın ve anlaşılır analizleri...
Ve tabii ki hem Gülen Cemaati üzerine yaptığı çalışması ile konu
hakkındaki "otorite"lerden biri haline gelen hem de fiilen yazdığı
kitap yüzünden tutuklanan, cezaevinde bugün artık herkesin
kurgulanmış olduğunda hem fikir olduğu deliller ile suçlanarak bir
yıl hapis yatan Ahmet Şık...
Her üç isim de cemaat üzerine söz söyleme yetkinliğine sahip.
Üstelik cemaat-hükümet savaşında aydınlatıcı analizler yapabiliyor.
Bu üç isme, ekranların sayıları giderek azalan tecrübeli
moderatörlerinden biri olan Didem Arlsan Yılmaz eklenince,
Habertürk TV'nin Türkiye'nin Nabzı isimli programı, ismiyle müsemma
bir program halini aldı.
Hatta öyle ki Habertürk'teki programı izleyenler hem şaşırdılar,
hem de herşeyin bu kadar açık seçik konuşuluyor olmasından ötürü
kısmen korkuya kapıldılar.
Özellikle Ahmet Şık'ın eğer bir suç var ise ortada hükümetin de
Cemaat ile suç ortağı olduğu yolundaki sözleri sosyal medyada
programı izleyenlerin dikkatinden kaçmadı.
Bu çarpıcı ve ses getiren program da doğal olarak günün televizyon
programı olmayı haketti.