Türkiye yazarı Yücel Koç'tan rapçilere rap'le cevap geldi

Türkiye gazetesi yazarı Yücel Koç, bugünkü yazısında Susamam şarkısıyla gündeme oturan rapçilere tam da onların dilinden cevap verdi.

"Köşe yazısıyla rap nasıl yapılır?" diye bir kitap çıksa yazarı Türkiye gazetesi yazarı Yücel Koç olurdu.

Yücel Koç Susamam şarkısına cevap verdi ama rapçilerin dilinde. Yani rap bir şarkının sözleri gibi yazdığı yazısıyla.

Okurken bizim kulağımızda rap tınısı vardı bayaa olmuş yani.

Yazıyı siz de okuyun bakalım bize katılacak mısınız?

İŞTE YÜCEL KOÇ USULÜ RAP:

Bu satırları okurken, kulağınızda rap tınıları olsun. Hiç değilse zihninizde canlandırın. Onlar kadar b*ktan metin yazamadım, idare edin)
 
Anons:
Darbeler masum bir istekle başlatılır, artık biliyorsunuz.
Doğa, kadın, çocuk bahane; asıl niyeti sloganlarda bulursunuz.
 
‘Susma, sustukça sıra sana gelecek’ diyen örgütçüden ne bekliyorsunuz?
‘Susamam’ klibi tesadüf değil, mesajlardan anlıyorsunuz.
 
Farkındayız; apolitik gençleri yeniden kışkırtmaya çalışıyorsunuz.
Söylesenize, FETÖ’ye uzanan namluya siz neden oturuyorsunuz?
 
Utanmadan bir de ‘maganda’ diye böğürüp, kime mesaj veriyorsunuz?
Unutma evlat; burada kahraman bitmez, sokağa çıkınca görürsünüz.
 
Hadi buyurun bakalım, o zaman biz de başlıyoruz.
***
Asıl suç sizde değil, sizi yetiştiren sistemde…
Gözler hep ekranda, kulak cıstak cıstak müzikte.
 
Böyle eğitilen nesil mi olur,
Başlarım yapacağınız işe.
 
Şimdi, Susamam diyen çapsızlara kızıyorsun,
Onlara ne verdin ki, bugün ne bekliyorsun?
 
İsimleri olmuş, Reynmen, Kajmer, bilmem ne…
Şanı ‘şer’ seçer tabii, çocuk ‘iyi’yi görmezse…
 
Mesaj müthiş; doğa, kadın, çocuk, hayvan, adalet…
Bunları koru zaten, birader bi’ zahmet…
 
E nerede kaldı ilim, irfan, erdem, edep!..
Dağdan terör şehre inmiş, buna da bir kelam et…
 
İsyan, teşvik olmuş, zibidiler zihninde…
Hangi değer kaldı, tükenmişlik zirvede.
 
Herkes diyor; Gençler nereye gidiyorsunuz?
Unutmayın, bu tablodan sizler de mesulsunuz.
 
Alkol, fuhuş, uyuşturucu nedense hep özenti…
‘Kötü’, ‘zarar’ ters mi döndü, var mıdır bir hikmeti?
 
‘Eğitimle’ büyütmüşüz bu çarpıklığı niyeyse…
Yazık olur bu gençler, eğer geri dönmezse…
 
Yanı başımızda çocuklar bombalanıyor, bunlardan çıt çıkmıyor.
‘Ölüme dönsün’ diyorlar, insanlıktan eser bulunmuyor.
 
Dön bir de içeriye bak, teröre tutsak, analar ağlıyor.
Feryatlar göğe yükselmiş, bu gençler ses vermiyor.
 
Biz bu filmi gördük yavrum, Gezi’de de ağaçtı,
Sokakları yakıp yıkan, ceplerdeki haraçtı.
 
Polis, asker benim için bu ülkenin kalkanı,
Çapulcu soysuzlara asla bırakmaz vatanı.
 
Ulan Gezi’de o kadar yakıp yıktınız,
Bu ülkede diktatör olsa nah serbest dolaşırdınız.
 
ABD’nin itlerinin adalet hezeyanlarını,
Savunmak size mi düştü Kandil'in yalanlarını?
 
O namluya iyi bak, ne ibret var orada,
Kliptekine benzemez, çok fark çıkar arada.
 
Belli, bir işaretle geçmişsiniz harekete,
Berkin’i anladık da, Burakcan nerede?
 
Geziciler siper aldı, yüksek yüksek yerlerde.
Her gün yalan yalan üstüne, büyük hesap peşinde.
 
Madem susamazsınız, samimiyet göstersenize;
Ormanları yakıp yıkan örgüte de ses versenize...
 
Serserilik prim yaptı, vandallık yine depreşti…
İkiyüzlülükten sıkıldık, yaktığınız canlar yetti.
 
Önünüze kemik atılmış, yeniden havlamaya başladınız,
Sermayeden semirip, yoksul edebiyatı yapmaya alıştınız.
 
CIA burada çok can yaktı, sakın sokağa heves etme,
Ezber ettik biz bunları, yine susarız zannetme.
 
Söyle neyi yapamadın da özgürlük istiyorsun,
12 Eylül’e iyi bak, gör kime hizmet ediyorsun?
 
Çok şey gördük, bu ülkede hiçbir şey tesadüf olmuyor.
Ahırdan size tavsiye var, arpanın fazlası dokunuyor.

Madem mevzu sosyal mesaj, Cem Karaca Ağabey’inizden ders olsun.
Onu ülkeden kovanlar, sana gaz verenlerdi, biliyorsun.
 
Son sözü yine O söylesin; “Allah yâr”.
Allah yâr elbet, ondan öte dost mu var?
 
İbret al, bak atalarına, var mı sende zerresi…
Aynada gördüğün, kötülerin eseri…