Türkiye artık böyle bir yer: Vur gazeteciye...

Fatih Altaylı, son dönemde gazetecilere yönelik saldırıların normalleştiğini hatırlatıp, "Türkiye artık böyle bir yer. Her şeyin suçlusu gazeteciler. Vur gazeteye, vur gazeteciye." dedi...

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Arda Turan'ın Milliyet yazarı Bilal Meşe'ye yönelik saldırısından yola çıkıp son dönemde gazetecilere yönelik saldırıların nasıl normalleştiğini ya da normalleştirildiğini anlattı...

Arda'nın saldırısı için "Vahim... Vahim ama şaşırtıcı değil." diyen Fatih Altaylı şöyle devam etti:

"Türkiye artık böyle bir yer. Her şeyin suçlusu gazeteciler. Vur gazeteye, vur gazeteciye."

İşte Fatih Altaylı'nın o yazısı:

FOOTBALL MU FOOT TEAM Mİ?

Arda Turan, Milli Takım uçağında Bilal Meşe’ye saldırdı.

Önce küfür, sonra yumruk girişimi.

Bizim Vedat Danacı havada durdurmayı başarmasa, yumruk Bilal’in suratında patlayacakmış.

Vahim...

Vahim ama şaşırtıcı değil.

Türkiye artık böyle bir yer.

Her şeyin suçlusu gazeteciler.

Vur gazeteye, vur gazeteciye.

Bir şey olur mu?

Merak etmeyin olmaz.

Gazete basanı taltif eder, yükseltir veya yüceltirsen, gazete basmayan fırsat kollar basmak için.

Arda, 35 yıldır tanıdığım Bilal’e saldırıyor. “Aaaa, ne ayıp yaptın” diyor herkes.

Peki birkaç yıl önce Volkan Demirel, foto muhabiri arkadaşımız Vedat Danacı’ya antrenman sahasında saldırıp, “Seni yatağından aldıracağım” derken neredeydi bu meslektaşlarımız.

Şimdi Federasyon Arda’ya ceza verecektir mutlaka. Vermeli de...

En ağırından ama aynı Federasyon değil mi Rize’de gazetecilere güruh halinde saldırıp döven Volkan Babacan’ın cezasını fazla bulup indiren ve olayların başlatıcısı Emre’ye ceza vermeye bile gerek görmeyen.

Arda’nın yaptığı terbiyesizlik ve edepsizlik de gerisinin ondan farkı var mı?

Federasyonun, Disiplin Kurulu’nun, Tahkim Kurulu’nun, yöneticisinin, teknik direktörünün ve medyasının farkı var mı?

Ve sen Arda...

“Yakıştı mı sana bu yaptığın” diyeceğim ama yanlış olacak. Sen kendine yakıştırdıktan sonra ben “Yakıştı mı sana” desem ne fark eder.

Babandan bile yaşlı Bilal’e saldırmak uydu mu senin “Bayrampaşalı raconuna”.

Sen de ben de biliyoruz ki, Bilal’in seni kızdıran yazısını Bilal bir tarafından uydurmadı.

Birileri ona söyledi, o da yazdı.

Sen de o birilerine Bilal üzerinden mesaj verdin.

Bu mudur adamlık?

Bu mudur Bayrampaşalı Arda’lık!

Çok kızdıysan, “Bir daha milli formayı giymeyeceğim” dersin.

Daha da kızdıysan, Bilal’e o dedikoduları fısıldayanların yüzüne küfreder çeker gidersin.

Ama 68 yaşında adama saldırmazsın.

Olmadı Arda, hiç olmadı.

Barcelona’da oynatılmamanın, İngiltere’ye transfer olamamanın, çok iyi bir fırsat yakaladığın kariyerinde ne yazık ki aşağı doğru gitmenin sorumlusu Bilal değil Arda.

Sorumlu arıyorsan, o sen ve çevrendeki tufeyli takımıdır, başkası değil.

29 yılın emeğini bir anda çöpe çevirdin Arda.

Büyüdükçe küçülmenin, kızdırıldıkça sakin kalmanın, öfkelendikçe alttan almanın gerektiğini çözemedin.

Tepesinden tırnağına, türlü rezilliğe imza atmış bir takıma futbol takımı denemezdi zaten.

Ayak takımı daha çok yakışıyor bu duruma

Ama tek suçlu sen değilsin, Bu ülkede toptan suçluyuz hepimiz.

Dört bir yanı ayak takımı sardı. Sen de üzerine tüy diktin.

Delilik iyidir de Arda, o da bir yere kadar...