Türk solu'nun en güçlü kalemi Ahmet Hakan!
Koray Çalışkan, son dönemde politik köşe yazılarıyla polemik yaratma gücü en yüksek yazarlardan biri… Eskiye nazaran ‘daha anlaşılır’ yazıyor; gündemi ‘kaşımayı’ iyi beceriyor.
Kimden bahsettiğimizi anladınız sanırız: Koray Çalışkan'dan söz ediyoruz.
Son dönemde politik köşe yazılarıyla polemik yaratma gücü en yüksek yazarlardan biri Çalışkan. Eskiye nazaran 'daha anlaşılır' yazıyor; gündemi 'kaşımayı' iyi beceriyor. Ona göre 'sol görüşlü' gazeteciler sıkıcı; CHP, C ve H olarak ikiye bölünmüş; AK Parti ise çok iyi bakkal yönetir! Akşam gazetesinden Mehmet Özdoğan'ın bazı sorularını köşe yazarı, bazı sorularını akademisyen, bazılarını ise sinemacı olarak yanıtlmış.
İşte o çarpıcı röportajdan ilginç bölümler:
AHMET HAKAN TÜRK SOLU'NUN EN GÜÇLÜ KALEMİ
Ben 41 yaşındayım. 20 yaşındaki öğrenciler çocuğum gibi ama ona çocuk gibi davranamam. Hakkım yok. Bizim bir önceki kuşak öyle değil. 50 yaşındakiler bize çocuk, genç diyorlar. Ama ben mutluyum bu durumdan... Elbette genç diyecekler. Cumhuriyet Gazetesi'ne bakın; yaş ortalaması 86 filan! Onlar zaten artık ölü bir kuşağa yazı yazıyorlar. Uzun uzun... Kimi etkileyebilirsin ki öyle?
Yaşlılar kenara çekilmeli. Sözcü Gazetesi'nin tirajı iyi. Ama sol görüşlü adama yeni bir şey vermiyor. Korku örgütlenmesini çok iyi becerdikleri için başarılılar. İnsanlar Sözcü'yü, 'Helal olsun, ben de böyle düşünüyorum' demek için okuyor. 'Aa böyle miymiş'i verebilmek gerekir ama. BirGün de etkisiz bir gazete. Yazılanların yarısı ilgimi çekmiyor. Kısacası sol görüşlü yazarlar, hiç ilgi çekici değil. Çok sıkıcı yazıyorlar. Bir istisna var; o da Ahmet Hakan. Bence şu anda Türk solunun en güçlü kalemi. İyi başlık önemli. Mesela Cüneyt (Özdemir) çok iyi başlık atar. Ama yazıları da bir o kadar zayıftır
CEMAAT VE MEDYA
"Cemaatin televizyon kanalları var. Gazeteleri var,
demokratik örgütleri de var. Üniversite hocaları var. Kürenin en
güçlü sosyal-dini örgütü... Ama siyasi gücü yok. AK Parti'yle de
aralar bozuk. İnsanlar cemaati çok muktedir zannediyorlar.
Evet, çok güçlü olmayı isterler ama öyle bir güçleri yok. Benim
gördüğüm kadarıyla Fethullah Gülen siyasallaşmayı istemiyor. Diyor
ki, 'Siyasallaşmayan hizmet küreselleşti ve zamana
direndi'... Böyle bir güç karşısında ulusal sol, herkesin
'cemaatçi' olduğunu düşünmeye çalıştı. Son olarak
CHP'den Süheyl Batum bana 'cemaatçi' dedi.
Muhtemelen şöyle düşünmüştür.
Kim bu Koray'ın arkadaşı? Eyüp Can. Eyüp Can'ın da eskiden cemaatle ilgisi vardı. Hah, kesin bu 'genç gazeteci' de cemaatçidir. Bir insanın fikri neyse zikri de odur işte..."
HASAN CEMAL'İN KÖŞESİ
YOKKEN BENİM YAZMAM AYIP OLUYOR
"Derya Sazak'ı (Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) anlamadım
ben. Ben seni atıyorum ama ne zaman gelirsen kapımız açık diyor.
Bari açıkça arkasında dur sözünün. Hasan Cemal'in köşesi
yokken, benim yazmam, ayıp oluyor. Kötü hissediyorum
kendimi. Başbakan "At!" dediği için atıldı Hasan Cemal!
Bunu biliyoruz yani. Ha, gider BirGün'de yazar. Ama neden 200 bin
tirajlı gazete varken, gitsin BirGün'de yazsın? Bana hiç
müdahale edilmedi. Tek bir kelimemi değiştirirlerse bırakacağımı
biliyorlar. Aydın Doğan'ın "Barış sürecine destek
verin" talimatı varsa, onu da hissetmedim. Şimdi,
bu düzende köşe yazarları Başbakan'a yaltaklanmak için varmak
istedikleri sonucu önceden yazıyorlar, sonra da bunun için ampirik
örnekleri topluyorlar. Türkiye rezillerin yaşadığı bir ülkedir.
Buna alıştık zaten..."