Turan Güneş Mehmet Barlas'a ne demişti?

Yukarı kata çıkmayı ne düşünen ne de bunun için gerekli atılımları yapanların, mesleklerini icra eder ve günlük yaşamın sorunları

GAZETECİLER.COM

Ne demiş eskiler:
"Anlayana sivri sinek saz; anlamayana davul zurna az."
Mehmet Barlas bugünkü SABAH'ta "Yukarı kattakilerin kavgasına kendilerini kaptıranlar için" başlığı altında yayımlanan makalesinde  davul - zurna da değil; muhteşem bir rapsodi (özellikle rapsodi) çalıyor...
Umarız meslektaşlarımız anlarlar...
Aksi halde "zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış" misali kendi dertlerini, bırakıp yukarıdakilerin kavgalarıyla hercü merc olmaya devam edecekler.

"Yukarı kattakiler"in kavgasına kendini kaptıranlar için...

Yukarı kattakilerin birbirleri ile kıran kırana kavga etmelerini anlamak kolay.
Siyasette de, ticarette de ayakta kalmak kolay değildir.
Birinin kazanması için diğerinin kaybetmesi gerekir.
Hiç iktidar olamadan hayatlarını tamamlamış siyasetçilerin listesini yapın...
Bir dönemin süper zenginleri arasında isimleri geçen müflis işadamlarını hatırlayın...
Ama yukarı kata çıkmayı ne düşünen ne de bunun için gerekli atılımları yapanların, mesleklerini icra eder ve günlük yaşamın sorunları ile uğraşırken kendilerini yukarı kattakilerin kavgalarına kaptırmalarını anlamak kolay değil.
Bunun bir nedeni bunların hayal dünyasında yaşamaları olabilir.
Bu durumun çok somut örneğine yıllar önce Ankara'da rastlamıştım.

Bir isim yüzünden...

Yokluğuna hâlâ alışmadığım sevgili arkadaşım ve meslektaşım Yılmaz Çetiner'le 1965'te Ankara Palas'ın lobisinde oturuyorduk.
Yanımıza Galatasaray camiasının yaşlılarının hatırlamakta zorluk çekmeyecekleri Petit Suat geldi.
Nefes nefeseydi... Oturdu yanımıza, anlatmaya başladı.
- Başıma geleni gördünüz mü? Cumhurbaşkanı Sunay beni Çankaya'ya davet etmek için bir görevliyi göndermiş buraya... "Suat Bey burada mı" diye sormuş görevli. Beni bulamayınca o sırada burada bulunan Suat Hayri Ürgüplü'yü Çankaya'ya davet etmişler. Şimdi bu hata yüzünden o Başbakan oldu, ben olamadım.
O sırada İnönü Hükümeti düşmüş ve seçime kadar görev yapması için Suat Hayri Ürgüplü'ye yeni hükümeti kurma görevi verilmişti.
Petit Suat, İbsen'in Per Gyunt'ü gibi hayaller dünyasının insanıydı.
Örneğin Birleşmiş Milletler'e Genel Sekreter seçilirken "Acaba bana da teklif gelir mi" diye heyecanla izlerdi gelişmeleri.



Mehmet Barlas'ın makalesinin tamamını