Tuna'dan Gülerce'ye: Ne yaptın Hüseyin abi!

Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'ye itiraz eden Tuna "Ne yaptın Hüseyin abi?" diyerek Gülerce'ye ilginç bazı itirazlarda bulunuyor...

GAZETECİLER.COM
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna Günün en ilginç polemik yazılarından birine imza attı. Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'ye itiraz eden Tuna "Ne yaptın Hüseyin abi?" diyerek Gülerce'ye bazı itirazlarda bulunuyor...

Ahmet Hakan'a cevaben yazdığı yazıda 'polemiğin kralını yaparım ama gerek yok' demişti. Gülerce yazısında polemik yapmak yerine gönülleri fethmetmek gibi daha önemli işleri olduğunu belirttikten sonra ilginç bir örnek vermişti:

"Bak sahabe efendilerimiz Orta Asya'ya gitmişler, gönülleri fethetmişler, orada hâlâ varız. Ama İspanya'ya kuvvet yoluyla gitmişiz, şimdi orada yokuz..."

İşte Gülerce'nin bu sözlerine takılan Salih Tuna ise "şaştım kaldım" diyerek Zaman yazarını eleştirdi. "Peki İstanbul'a hangi yolla girdik?" diye soran Tuna şöyle yazdı:

Ne yaptın Hüseyin abi?!

"İspanya'ya kuvvet yoluyla gitmişiz, şimdi orada yokuz..." ne demek oluyor?

Peki İstanbul'a hangi yolla girdik?

Bizans'tan davetiye almışız da bir benim mi haberim yok?

Ne diyorsun abi: İstanbul "fetih" de İspanya "işgal" mi?

İyi güzel de, 400 yıllık o "Endülüs Medeniyeti" bir işgalin eseri mi?

Tarihi böyle mi temellük edeceğiz?

Kuvvet yoluyla girince yok olunuyor, gönüller fethedince kalıcı olunuyor, he mi?

Bu mantık sonuçlardan hareket etmeyi de meşru kılmaz mı?

Yani, topraklarından zorla çıkartılanlar o topraklara kuvvet yoluyla yerleşenlerdir "kıymet hükmüne" varılmaz mı?

Bir yerde kalıcı olmak mıdır gönülleri fethetmenin ölçütü?

Amerikalılar Kızılderililerin gönüllerini mi fethetti?

Bir yerden yok olmak mıdır o yere "kuvvet yoluyla" girmenin ölçütü?

Yahudiler İspanya'ya "kuvvet yoluyla" mı girdiler de o korkunç tehcire mahkum oldular?

Yokluğun varlığın ölçütü nedir?

"Vae victis" demiyorsak eğer, "Bak sahabe efendilerimiz Orta Asya'ya gitmişler, gönülleri fethetmişler, orada hâlâ varız. Ama İspanya'ya kuvvet yoluyla gitmişiz, şimdi orada yokuz..." nasıl deriz?

Ah be Hüseyin abi!

Ahmet Hakan ve Ertuğrul Beyciğime sabredeceğine o eski günlerdeki gibi polemiğin kralını yapıp rezil rüsva etseydin de, keşke bu lafları etmeseydin!

Kardeşine de gönül koyma.

Kanları oluk oluk akan Endülüs Müslümanlarının aziz hatıralarını muazzep edecek (İspanya'ya kuvvet yoluyla girmek veya gönüller kazanamamak manasındaki) o ifadeyi vuzuha kavuşturmak için lütfen naçizane bir vesile say.


Yazının tamamı için