Tuna Kiremitçi de Özdemir'i AKP'yle vurdu!
Tuna Kiremitçi'den Cüneyt Özdemir'e cevap geldi. Kiremitçi, “Tuna AKP’li olmuş, haberi yok.” diyen Özdemir'i yine AKP'den vurdu...
GAZETECİLER.COM
Hürriyet yazarı Tuna Kiremitçi'den Cüneyt Özdemir'e cevap geldi. Kiremitçi'nin ulusalcılığa getirdiği yeni yorumları masaya yatıran Özdemir, “Tuna AKP’li olmuş, haberi yok.” demişti.
Özdemir'in 'AKP destekçisi' olduğunu söyleyen Tuna Kiremitçi önce "Neden AKP’li olmadığını", "AKP’nin de neden ulusal solcu olmadığı" yönünde bir yazı yazmış ama sonra yayınlamaktan vazgeçmiş. Özdemir'in iktidra yakınlaşmasına karşın yeni mahallesinde kendini yalnız hissetiğini yazan Kiremitçi "başkaları da aynı şeyi yaparsa yalnızlığının azalacağını düşünüyor" diyor.
"Ayıp ettin Cüneyt" diyerek söze başlayan Kiremitçi şöyle devam ediyor:
"Cüneyt Özdemir, “Ulusalcılık öldü mü?” yazıma takılmış.
Özetle, “Senin söylediklerin zaten bizim AKP’nin görüşleri, uyan da balığa çıkalım” diyor.
Yazımda ulusal soldan bu saatten sonra neler beklediğimi anlatmıştım. Cüneyt ise beklentilerimi Erdoğan iktidarının zaten yerine getirdiğini söylemiş. Bombayı da yazının sonunda patlatmış: “Tuna AKP’li olmuş, haberi yok!”
Kendimce cevap yazdım.
Neden AKP’li olmadığım, AKP’nin de neden ulusal solcu olmadığı falan... Ekonomiyi yıllardır ulusal kaynakları satarak döndürdükleri, sendikal hakları iç ettikleri için zor olmadı.
Ama sonra, tam yazıyı gönderecekken durdum. Cüneyt’in lafının sandığımdan çok daha “derin” olduğunu fark etmiştim çünkü: “Tuna AKP’li olmuş, haberi yok.”
Birden lafın asıl anlamı kitap gibi açıldı önümde. Kendimi insan doğasının derinliklerinde buldum. Bu bana daha ilginç geldi.
Asıl mesele Cüneyt’in yeni adresindeydi. Sonradan AKP destekçisi olmuş arkadaşlardan biriydi Cüneyt.
Ama iktidara yakın olmanın nimetlerine rağmen yeni mahallesini muhtemelen henüz yabancılıyor ve kendisini biraz yalnız hissediyordu.
Haliyle, başkaları da aynı şeyi yaparsa yalnızlığının azalacağını, can sıkıntısının biteceğini düşünmüş olmalıydı. Yani “Tuna AKP’li olmuş” sözü aslında eleştiriden çok temenniydi, Cüneyt söylerken farkında olmasa da.
Vaktiyle Özal destekçisi olmuş aydınların da aynı sıkıntıyı yaşadığı vakiydi.
O zaman cevabı falan boş verip şöyle demek istedim: Sevgili Cüneyt, hayat senin hayatın, yol senin yolun...
Yeni tercihine laf söylemek bana düşmez. Herhalde vardır bir bildiğin...
Aynı yoldan gitmek gibi bir niyetim yok. Ama orada kendini yine yalnız hissedecek olursan arkadaşlık etmeye tabii ki hazırım. Muhabbetten ayrı düştün sanma. Malum, dostluk başka, fikirler başka."
Yazının tamamını okumak için
Cüneyt Özdemir'in yazısını okumak için
Hürriyet yazarı Tuna Kiremitçi'den Cüneyt Özdemir'e cevap geldi. Kiremitçi'nin ulusalcılığa getirdiği yeni yorumları masaya yatıran Özdemir, “Tuna AKP’li olmuş, haberi yok.” demişti.
Özdemir'in 'AKP destekçisi' olduğunu söyleyen Tuna Kiremitçi önce "Neden AKP’li olmadığını", "AKP’nin de neden ulusal solcu olmadığı" yönünde bir yazı yazmış ama sonra yayınlamaktan vazgeçmiş. Özdemir'in iktidra yakınlaşmasına karşın yeni mahallesinde kendini yalnız hissetiğini yazan Kiremitçi "başkaları da aynı şeyi yaparsa yalnızlığının azalacağını düşünüyor" diyor.
"Ayıp ettin Cüneyt" diyerek söze başlayan Kiremitçi şöyle devam ediyor:
"Cüneyt Özdemir, “Ulusalcılık öldü mü?” yazıma takılmış.
Özetle, “Senin söylediklerin zaten bizim AKP’nin görüşleri, uyan da balığa çıkalım” diyor.
Yazımda ulusal soldan bu saatten sonra neler beklediğimi anlatmıştım. Cüneyt ise beklentilerimi Erdoğan iktidarının zaten yerine getirdiğini söylemiş. Bombayı da yazının sonunda patlatmış: “Tuna AKP’li olmuş, haberi yok!”
Kendimce cevap yazdım.
Neden AKP’li olmadığım, AKP’nin de neden ulusal solcu olmadığı falan... Ekonomiyi yıllardır ulusal kaynakları satarak döndürdükleri, sendikal hakları iç ettikleri için zor olmadı.
Ama sonra, tam yazıyı gönderecekken durdum. Cüneyt’in lafının sandığımdan çok daha “derin” olduğunu fark etmiştim çünkü: “Tuna AKP’li olmuş, haberi yok.”
Birden lafın asıl anlamı kitap gibi açıldı önümde. Kendimi insan doğasının derinliklerinde buldum. Bu bana daha ilginç geldi.
Asıl mesele Cüneyt’in yeni adresindeydi. Sonradan AKP destekçisi olmuş arkadaşlardan biriydi Cüneyt.
Ama iktidara yakın olmanın nimetlerine rağmen yeni mahallesini muhtemelen henüz yabancılıyor ve kendisini biraz yalnız hissediyordu.
Haliyle, başkaları da aynı şeyi yaparsa yalnızlığının azalacağını, can sıkıntısının biteceğini düşünmüş olmalıydı. Yani “Tuna AKP’li olmuş” sözü aslında eleştiriden çok temenniydi, Cüneyt söylerken farkında olmasa da.
Vaktiyle Özal destekçisi olmuş aydınların da aynı sıkıntıyı yaşadığı vakiydi.
O zaman cevabı falan boş verip şöyle demek istedim: Sevgili Cüneyt, hayat senin hayatın, yol senin yolun...
Yeni tercihine laf söylemek bana düşmez. Herhalde vardır bir bildiğin...
Aynı yoldan gitmek gibi bir niyetim yok. Ama orada kendini yine yalnız hissedecek olursan arkadaşlık etmeye tabii ki hazırım. Muhabbetten ayrı düştün sanma. Malum, dostluk başka, fikirler başka."
Yazının tamamını okumak için
Cüneyt Özdemir'in yazısını okumak için