Tükenmez kalem olmak isteyen yazar 50 yaşında

Hayattaki tek amacının tükenmez kalem olmak olduğunu yazan Can Dündar, 50. yaş günde okurlarına yaşam öyküsünü bakın nasıl anlattı.

Milliyet'in romantik isyankar yazarı Can Dündar, bugün köşesinde 50. yaş gününü her zamanki üslubuyla, hem duygu dolu hem de edebi bir yazıyla okurlarına duyurdu.

Kendisini üçüncü bir kişi gibi anlattığı yazısında hayat koşusunda devirdiği yarım asır'ı Saçlarında kırlar vardı; ruhunda yaralar, aklında sorular... Kalbinde, sevdiklerini kaybetmeye dair korkular... Ama mutluydu, umutluydu; bu yaşında hâlâ tükenmez bir kalem olmak dışında gailesi yoktu. cümleleri ile tanımladı.

İşte Can Dündar'ın 50 yıllık yaşam öyküsünü kendi kaleminden anlattığı o yazı:

Onu ilk hatırladığımda, minik bedeni acil serviste, tek başına bir sedyedeydi.
Bacağı kırık, alnı sarılıydı. Sargısından kan sızıyordu.
O, çığlık çığlığa ağlıyordu.
Babasının kullandığı arabanın ön koltuğunda, annesinin kucağında giderken bir minibüsün çarpmasıyla motor dizlerine binmiş, kafası ön cama geçmişti.
Ömür boyu alnında taşıyacağı iz, o kazadan hatıraydı.
Bilmiyordu daha; ama açık ya da saklı nice yaralar sıradaydı.

(...)
Neslini örseleyen hayat, iyi davrandı ona: Hayatı, kâğıda sürttüğü kalemle değişti. Sevdiği uğraş, işi; sevdiği kadın eşi oldu. Girişken değildi, konuşkan değildi, kalabalığa alışkın değildi. Yazıydı işi, eli, dili... Onunla anlatabildi, kendini, derdini, öfkesini, sevgisini...
Neyi varsa yazıdan edindi: Evi, işi, eşi, hep yazının ona açtığı kapıdan geçip geldi.
Ve o, hayatı boyu, tükenmez bir kalem olmak istedi.


Can Dündar'ın yazısının tamamını okuyabilirsiniz.

Fatih Altaylı'dan Serhat Akın iddiası: Fenerbahçeli iki yöneticinin adları öne çıkıyor