Tuğluk'un Babahan'a yazdığı mektup
Aysel Tuğluk, partisinin kapatılması ve siyasi yasaklar üzerine duygusal bir mektup yolladı.
Kapatılan DTP'nin vekilliği düşürülen
milletvekillerinden Aysel Tuğluk, partisinin kapatılması ve siyasi
yasaklar üzerine "Ayıptır, günahtır, yazıktır" başlıklı yazıyı
kaleme alan Ergun Babahan'a duygusal bir mektupla teşekkür
etti.
Star yazarı Ergun Babahan, kapatılan DTP'nin milletvekilliği düşürülen siyasilerinden Aysel Tuğluk'un kendisine göndermiş olduğu mektubu, Tuğluk'tan özür dileyerek okurları ile paylaştı.
İşte Ergun Babahan'ın okurlarıyla paylaştığı o duygusal satırlar;
Kapatılan DTP’nin yasaklanan milletvekili Aysel Tuğluk bana bir veda mektubu yollamış. Bilgisayarım arızalı olduğu için yeni elime geçti. Kendisinden özür dileyip aynen yayınlıyorum.
“Kırdın mı incittin mi birilerini
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?
Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?..”
-Murathan mungan-
( bende yarattığı duygularla “bir veda havası”nda yazmak istedim size. )
Ergun Bey;
Ülkemiz zor zamanlardan geçiyor. Birlikte bir çıkar yol bulmak, bir ışık yakalamak, bir umut yaratmak zorundayız. Zira, hepimiz uçurumun kenarındayız. Yanlış davranma şansımız kalmadı...
(...)
Özeleştirinin bir erdem ve olgunluk halini yansıttığını
düşünerek söylemek isterim ki, demokratik siyasetin gerektirdiği
yaratıcılığı, duyarlılığı, dil ve yaklaşımı zaman zaman
gösterememiş olsak da, bu durum asla kapatmayı veyahutta
yasaklamayı gerektirmezdi.
(...)
Gururumuzu, duygularımızı artık kırmasınlar. Biz çok şey
istemiyoruz, istemedik sahiden; gerçeğe, varlığa ve iradeye
saygı...
Hepsi bu. Çok mu zor bunu yapmak?..
Kayıplarla, bedellerle, sancı ve krizlerle ama mutlaka çözüme varacağımıza inanıyorum. Bu inancın, bir başına umuttan da ziyade bir mücadele azmini yansıttığını söylemeliyim.
(...)
Bir şiirden mi hatırlıyorum yoksa bir şarkıdan mı emin değilim ama içimden tam da şu cümleler geçiyor bu gece: 2.5 yıl boyunca yanlışlarım da oldu yalnızlığım da. Hatalarım da oldu pişmanlıklarım da. Doğru bildiklerim ve gururla yaptıklarım kadar bana aittir hepsi. Ve zamanla daha fazla anlamlandırıp paylaşabileceğimi düşündüğüm çok şey..
Biriktirdiklerimle birlikte kişisel vicdanım ve yaşam ahlakım siyasetçi sıfatından öte saf insan haliyle daha fazla çabalamam gerektiğini söylüyor.
Ve çoktandır ihmal ettiğim “Kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak, yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler kurmak, camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak...” istiyorum.
Eleştiren, destekleyen, inanan ve beklentisi olan herkese teşekkürler...