Tufan Türenç

Hem de Hürriyet Gazetesi yazı işlerinin haberleri hangi zihniyetle yaptığının göstergesi…

Tufan Türenç, “Siyasi Taraftar Gazeteci” olduğu için elinden köşesi alınanlardan…

Yani…

İktidar yağcılığı yaparak “Gazeteci” olduklarını zannedenler nasıl ki gazetecilik ilke ve ahlâkına ihanet ediyorlarsa…

Tufan Türenç de bir yandan CHP yönetiminde yer alıp diğer taraftan Hürriyet’te köşe yazarlığı yaparak onlarla aynı düzeye düşmüştü…

İktidar yağcısı meslektaşlarımızın her fırsatta eleştirdikleri ve bazen günahını aldıkları Aydın Doğan duruma müdahale etmiş, Türenç’e “ya siyaset ya köşe yazarlığı” demişti…

Türenç CHP’deki görevinden istifa etmiş ama bu arada deşifre olduğu için köşesini de bırakıp sadece yazı işleri masasında kalmayı tercih etmişti…

İşte o Tufan Türenç dün bir “tivit” attı ki; hem CHP’nin asla değişemeyeceğinin kanıtı gibiydi…

Hem de Hürriyet Gazetesi yazı işlerinin haberleri hangi zihniyetle yaptığının göstergesi…

Türenç’in tiviti şöyle idi:

“İzmir halkı, erkeklerle bir masada yemek yerken karısını tek başına yandaki masada oturtmasını gösteren fotoğrafı unutamaz.”

Oysa o “yönlendirmeci” alt yazıyla ve “uyduruk” yorumla yayımlanan fotoğrafın yer aldığı Hürriyet Gazetesi’nin hem köşe yazarı ve hem de yazı işleri müdürlerinden biri olan Tufan Türenç, o günlerde henüz Aydın Doğan’ın olan Milliyet Gazetesi’nde bir başka fotoğrafla yalanlandığını unutmuş olamaz…

Milliyet’te yayımlanan o fotoğraf ve Bakan Binali Yıldırım’ın öğretmen olan eşi Semiha Yıldırım’ın yaptığı açıklama aynen şöyle:
 

"Aynı gün birkaç saat önce bürokratların ve milletvekillerinin katıldığı bir kahvaltıdaydık. Onlarla aynı masada, bakan beyle yan yana oturdum. Daha sonra verilen yemek, adımıza verilen bir yemek değildi. Yol üzerinde bir yerde 'Hadi yemek yiyelim' denildi. Ben geç katıldım. İçeri girdiğimde herkes yiyordu. Arkadaşlar kalkıp yer vermek istedi. 'Rahatsız olmayın şurada yerim' dedim. Olayın, bu kadar büyümesi beni çok üzdü. Alt kimlik - üst kimlik diye bir şey yok. Biz Bakan Bey'le her zaman bir aradayız. Her yere birlikte gidiyoruz. Yeni bakan olmadı ki."

Her zamanki ilkemi yenilemenin galiba sırası...

Zira...

Bazı meslektaşlarım, benim bu adalet anlayışımı bir türlü kavrayamıyorlar…

Yani; kimseden taraf olmadığımı, sadece ve sadece mesleğimizin gereğini yerine getirenleri “takdir”, mesleğimize ihanet edenleriyse “tekdir” ettiğimi bir kez daha tekrarlıyor…

Tufan Türenç’i, mesleğimizin “doğru habercilik” ilkesini çiğnediği için “Günün Kaybedeni” ilân ediyorum…