Tufan Türenç, RTÜK’e çaktı!..

Ama evlerde neredeyse her çocuğun odasında bir TV alıcısının bulunduğu Türkiye’de bu tür filmleri yayımlayamazsınız…

GAZETECİLER.COM
Tufan Türenç hükümetten daha ziyade, hükümete destek veren kurum ve inançlı kitlelerle uğraşıyor bildiğiniz gibi…
Bu gün de “Hükümetin emrinde” olduğunu düşündüğü RTÜK’e çakmış…
Ama ne çakmak…
Dememiş ama RTÜK’ün Ak pParti kontenjanından seçilen üyelerini “ahlâk zabıtası” olarak nitelemiş…
Yazısının bir yerinde şöyle diyor Türenç:
Yanılıyorsunuz Tufan Bey, yanılıyorsun…
Salih Güney, Aşkı Memnu ile değil 1965 yılında oynadığı “Yasak sokaklar” filmiyle yakaladı şöhreti… Hem de ne şöhret…
Türk gençliği James Dean’ini bulma mutluluğu yaşıyordu o günlerde…
Delikanlı erkekler, delikanlı kızlara yanaklarına suni gamzecikler oturtarak ve onun gibi hem kibirli ama hem de ihtirasla bakıyorlardı…
Yani, daha yazının en başınsa sınıfta kalmışsın Tufan Bey…
Dizi ile romanı bir tutmanı ise hiç anlamadım…
Roman o kadar güzel ve o kadar edepli ve ebedi ki; insanın hiç bıkmadan defalarca okuyası geliyor ama bugün aynı isim altında yayımlanan dizi öyle mi?..
Yahu sinema filmi olarak oynasa kim ne diyebilir?..
Yaş sınırı getirirsiniz olur biter…
Ama evlerde neredeyse her çocuğun odasında bir TV alıcısının bulunduğu Türkiye’de bu tür filmleri yayımlayamazsınız…
Bana “en liberal Amerika”da bile prime time’da oynayan böyle bir kepazelik göster senden özür dileyeyim…
 
A.B.O.
“….. Halit Ziya’nın 111 yıldır Türk toplumunun gündemini dolduran romanı ilk kez 2010 Türkiye’sinde RTÜK kafası tarafından ahlaka aykırı bulunarak cezalandırıldı.”
Belli ki o da dizi verilen pornografik gösterinin Halit Ziya Uşaklıgil’e ait olduğunu sanıyor hâlâ…
Neyse…
Bakın başka neler yazıyor konuyla ilgili…
 
 
Aşk-ı Memnu ve RTÜK kafası...
 
HALİT Ziya Uşaklıgil Aşk-ı Memnu romanını yazdığında otuz bir yaşındaydı.
Yıl 1898...
Roman, 1899’da Servet-i Fünun Dergisi’nde tefrika edildiğinde büyük beğeniyle karşılandı.
Özellikle gençler, yasak aşkın içli öyküsünü anlatan romandan çok etkilendi.
Roman, 1923’te Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra kitap olarak yayımlandı.
1939’da da yeni yazıyla basıldı ve bir tutku haline geldi.
Yazarına büyük şöhret getiren roman, klasikler arasına girdi.
Her romanda olduğu gibi Aşk-ı Memnu da zaman zaman unutuldu ve basılmadı.
Ama belli dönemlerde yeni baskıları yapıldığında yine büyük ilgi uyandırdı.
 1975 yılında yönetmen Halit Refiğ bu ilginç romanı altı bölümlük televizyon dizisi olarak çekti.
Kıyametler koptu.
Yasak aşkın kahramanlarını canlandıran Müjde Ar ile Salih Güney bir anda şöhret oldu.
TRT’de yayınlanan dizi Aşk-ı Memnu’yu yine olay yaptı.
Milyonlarca insan dizinin etkisinden uzun süre kurtulamadı.
* * *
Daha sonraki yıllarda roman, tiyatroya uygulandı, operası yapıldı ve 2003 yılında sahnelendi.
Yıllar içinde Türk okurunun Aşk-ı Memnu tutkusu hiç bitmedi.
Kitabın baskı sayısı 30’u geçerek tam bir klasik haline geldi.
Gelelim 2009 yılına...
Bitmez tükenmez bir kaynak olan Aşk-ı Memnu bu kez yine dizi yapımcılarının eline geçti.
Roman, dizi olarak çekildi ve çılgınca bir ilgi ile karşılandı.
Bu kez romanı dizi yapanlar Halit Refiğ gibi romana sadık kalmadılar.
Uzattılar da uzattılar.
Aradan bir yıl geçmesine rağmen dizi bütün hızıyla sürüyor ve yapımcıları ile oyuncularına milyonlar kazandırıyor.
Yapımcılar romanın özüne dokunmadan eklemelerle senaryoyu macun gibi uzatmaya başladılar.
Ama doğrusunu söylemek gerekirse bunu büyük bir başarıyla yaptılar.
İzleyicide bir bıkkınlık olmadı, ilgi azalmadı.
 
Türenç’in, RTÜK’e çaktığı yazısının