TSK'ya rest çekmek bizim haddimize mi?
TRT'nin tartışmalı bombalı kamyon yayını ile başlayan TSK-TRT geriliminde İbrahim Şahin'den bomba sözler.
Peki gerçekten TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin "rest" çekmiş miydi?
Diyor ki;
"'TSK'ya rest çekti' diye yansıtıldı. Haddimize mi TSK'ya rest çekmek? Askerler TRT'ye hiçbir şekilde tepki göstermez. Bizim askerle karşı karşıya
TRT'NİN BOMBALI KAMYON YAYINI |
TRT olarak tabii ki yanlış haber vermektense geç vermeyi ben
kendi adıma yeğlerim. Bu bizim düsturumuz, ama zaman zaman,
özellikle canlı yayınlarda bu tarz hatalar oluyor. Mesela, bir
muhabir arkadaşımız da son kamyon olayında bulunan bombalarla
ilgili “Üzerinde numara yok” diyeceğine “Silinmiş” ifadesini
kullandı. *Biz tepki falan görmedik. Askerler TRT’ye hiçbir şekilde tepki göstermez. Şunun için göstermez; bizim askerle karşı karşıya gelebileceğimiz hiçbir şey olamaz. Bunu çırpınsalar da yapamayacaklar, çünkü ben oyuna gelmem. *Dün Silahlı Kuvvetler’e düşman gibi gözüken insanların bugün gerek Silahlı Kuvvetler’in gerek TRT’nin omzundan silah atmaya çalışmaları sadece öyle birkaç günlük geçici hevestir. Bunlar heveslerini alacak, ama gerçekler de rayına oturacak. *Silahlı Kuvvetler’le neden karşı karşıya gelelim? Böyle bir şey kimin haddi? Böyle bir gerekliliği niye duyayım? Ben asker düşmanı mıyım? |
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Milliyet'ten Devrim Sevimay'a
verdiği röportajda, çarpıcı ifadeler kullandı. İşte o söyleşiden
satırbaşları;
SABİH KANADOĞLU
YAYINI; "Kanadoğlu'nda hata yok, izah edeceğim.
Şimdi Sayın Kanadoğlu'nun evine polis gittiğinde bizimle beraber
TV8 de verdi. Hatta, galiba bizden de bir iki dakika önce verdiler.
Fakat kimse TV8'in niye verdiğini yorumlamadı, herkes "TRT'nin
böyle bir refleksi olabilir mi?" diye bunun üstüne gitti.
Üç saat sonra meselesi ise şu: Sayın Kanadoğlu,
"Ben polise kapımı açmam, savcı gelsin ondan sonra" deyince aradan
tabii belli bir süre geçti. Öyle olunca da sanki işte TRT haberi
önceden vermiş gibi oldu. Oysa ki kesinlikle oraya gidilmesinden
önce verilmiş bir haber değildi o.
ZİR VADİSİ'Nİ NİYE TRT CANLI
VERDİ: "Zir Vadisi'nden önce de belli yerlerde
kazılar yapılmıştı. O kazıları bütün kameralar canlı veriyordu.
Fakat Zir vadisindeki savcı, sadece kamu televizyonu TRT'ye müsaade
etti. Diğer kanallar da oradaydı, onlar da canlı yayın için
gelmişlerdi, ama bizim arkadaşlarımız çekti. Yoksa diğerleri orada
yoktu da sadece biz oradaydık değil. Tabii topluma bu şekilde
sunulunca, sanki biz önceden biliyorduk, silah listeleri de vardı,
her şey hazırlanmıştı gibi bir algı yaratıldı. Oysa ki her şey
canlıydı zaten, çıktıkça bu listeler verildi. Önceden listeler
verilip, so
MUHARREM SARIKAYA ABARTTI; HADDİMİZE Mİ REST ÇEKMEK |
Muharrem Sarıkaya’yla Genelkurmay’ın sempozyumunda karşılaştık ve dostum, en azından merhabalaştığım biri olduğu için ayak üstü sohbet ettim. Şakayla bana, “Sizi şikâyet edeceklermiş” dedi. Ben de aynı üslupta “En kötü istifa ederiz” dedim, güldük geçtik. Ama, onu öyle bir yansıttı ki Habertürk’te, “TSK’ya rest çekti” diye... Haddimize mi TSK’ya rest çekmek? Bir defa ifade çok çirkin. Bunu manşete çekmek çok çirkin. |
nra kazı yapılmadı. Bunlar kayıtlarımızda var, eğer yanlışsa çıkarsınız dersiniz ki, "Bak öyle değil, böyleydi." Kaldı ki bu konu adliyeye de taşındı, arkadaşlarımız bundan dolayı ifade de verdiler.
TRT NASIL ÖNCEDEN BİLİYOR:
"Bundan sonra alışacağız buna. Bunları artık hep
biz önceden vereceğiz. Çünkü TRT'nin gerçek gücü, kabiliyeti,
imkânları bu. Bir bakıyorsunuz bir televizyonun personelinin tamamı
200 kişi; benim sadece bütün yurt çapında çalışan habercilerimin
sayısı 760. Bizim hızımıza yetişmelerine imkan var mı?
BALYOZ BELGELERİ GELSE
YAYINLAR MIYDI?: "Yani ele geçirdiğimizde onları da
veririz, ama orada daha ölçülü davranmak zorundayız biz. Bizim bir
kırmızı çizgimiz var. Biz bir defa kamu yayıncısıyız. Bundan dolayı
yanlış haber yapmaktan hakikaten son derece üzüntülüyüz. O haber
çok küçük de olsa. Mesela Tuncay Güney olayında inanılmaz bir
şekilde bize yüklenildi.
TUNCAY GÜNEY
VAKASI: "Baskı geldi. Tuncay Güney'le ilgili çok
iyi hatırlarsınız ki bazı anchormanlar kavga etti, "Ben
çıkaracağım, hayır ben çıkaracağım" diye, Tuncay Güney TRT'yi
tercih etti. Ama orada da şöyle bir üzüntümüz oldu: Böyle bir
adamın TRT'ye çıkıp birileri hakkında olumsuz şeyler söylemesi,
kişilik haklarına saldırması beni üzdü. O da TRT'deki bazı
OSMAN ÖCALAN RÖPORTAJI TRT ÇEKMECESİNDİ SIRASINI BEKLİYOR |
İbrahim Şahin, "PKK itirafçısı Abdülkadir Ayganı da çıkartır
mısınız?" sorusuna şaşırtan bir yanıt veriyor; Osman Öcalan'la da yaptığımız var. Çekmecemde duruyor. (Şaşırdığımızı görünce) Somut olarak gösterebilirim, abartmıyorum. Ne zaman yayınlayacaksınız? Yeri ve zamanı geldiğinde. |
arkadaşlarımızın reflekslerinin körelmesinden kaynaklanıyor.
Oradaki moderatör arkadaş, "Bir saniye kardeşim, sen burada birine
(Deniz Baykal) hakaret edemezsin" demeliydi.
Bant yapsaydık da etkisi bu kadar olmazdı, bir. İkincisi
ben Tuncay Güney'i bizim yayında duydum. Sanırım yurt
dışından geliyordum, benim haberim olmadı, ama haberim
olsaydı da Tuncay Güney'in geçmişini siz biliyor muydunuz, ben
şahsen bilmiyordum.
Bu yayınlar yapıldıktan sonra baktık ki, adam çok derin bir
adam. O açıdan arkasını bilmiş olsaydık hiç girmezdik bu işe,
"Bırak başkaları yapsın" derdik. Nitekim bizden sonra da
birileri kaç kez çıkardı.