TSK'da aptal manyakça plan yapanlar
Türk ordusu içinde böylesine aptal, pespaye, manyakça planlar yapan kişiler var mı yok mu, ortaya çıkmalı.
GAZETECİLER.COM
Ertuğrul
Özkök bugün, “Balyoz
Operasyonu” kapsamında adı, “Darbe sırasında işbirliği yapılacak
Gazeteciler”de çıktığı için bazı gerekçeler ileri sürerek itiraz
ediyor…
Meselâ; 2003
yılında 1. Ordu Komutanı Orgeneral Doğan’la aralarında bir “Yemen,
Galiçya” polemiği geçtiğini hatırlatıyor. " Ne yüreği geniş
paşaymış ki, en gıcık olduğu gazetecilerden birini bile dostlar
hanesine yazmış" diyor.
12 Eylül
Darbesi sürecinde takındığı
tavrı anlatıyor falan...
En iyisi biraz
alıntı yapalım, kendisinden okuyun...
Benim
şahsi tarihim şöyle:
Tamam ama Ertuğrul, en taze darbe sürecinden hiç
söz etmemişsin…
28 Şubat darbesinin apoletsiz generallerinden
biri olduğunu unutmuşsun(!)..
Doğan Paşa,
Sezen Aksu’nun etkin Kürt destekçilerinden biri olan Önder Fırat’la
evli olduğu sırada, Kürt direnişine destek veren şarkılarının Çetin
Doğan Paşa tarafından nasıl da alkışlandığını yönettiğin gazetede
“En Demokrat Paşa!" tadında verdiğini de
hatırlamamışsın...
Kaldı ki; 12 Eylül mağdurlarından Ecevit'le
beraber çalışırken aslında darbeci generallerin "haklı" olduklarını
da kaç kez kendin itiraf etmedin mi?..
İyi ama sen bir gün öyle, bir gün böyle olduğun
sürece biz sana nasıl inanalım
Ertuğrul?..
A.B.O.
|
27
Mayıs ihtilalinden sonra Adnan Menderes ve iki arkadaşı asıldığı
gece evimizde sabaha kadar Kuran okundu.
12
Mart askeri döneminde Paris’te, bursum kesildi, eşim ve yeni doğmuş
çocuğumla parasız kaldım.
12
Eylül’de, başkaları gazetelerin baş köşelerinden askere övgüler
yağdırırken, ben üniversitedeki işimi kaybetme pahasına rahmetli
Bülent Ecevit’le birlikte “Arayış” Dergisi’ni çıkaran ekipte yer
aldım.
Önceki gün listeyi gördükten sonra arkadaşlarım
şakayla soruyorlar.
“Söyle dost musun, düşman mı?”
Bütün
ciddiyetimle cevap veriyorum.
“Ben
gerçekten dostum. Altını çize çize, hiç kıvırtmadan söylüyorum. Ben
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dostu bir yazarım.”
Ama
son günlerde her vatandaş gibi benim de kafam
karışıyor.
Balyoz haberi patladığı gün büyük bir merakla
Kozmik Oda’daki aramanın sonlanmasını bekliyordum.
O
odadan kanunsuz işlerle ilgili belge, bilgi, kayıt, darbe planı
çıkacak mıydı?
Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün yapılan
açıklamaya bakılırsa, arama tutanaklarına göre suç unsuru sayılacak
bir şeye rastlanmamış.
Şimdi
aynı şeyin sivil hâkim tarafından da teyit edilmesini
bekliyorum.
O
olay Silahlı Kuvvetler’i büyük töhmet altında
bırakmıştır.
O
nedenle sivil taraf bu aramayı gerçekten hukuki bir gayeyle
yaptıysa sonucunu kamuoyuna duyurmalıdır.
Asker
kapıları açtıysa, onlar da üzerlerine düşeni dürüstçe
yapmalıdırlar.
Balyoz iddiasına gelince.
Genelkurmay o seminerde ne konuşuldu ise
açıklamalıdır.
“Zabıtlar çalındı” açıklaması tatmin edici
olmaz.
Bir
“dost” olarak da artık tatmin olmak istiyorum.
Türk
ordusu içinde böylesine aptal, pespaye, manyakça planlar yapan
kişiler var mı yok mu, ortaya çıkmalı.
Çıkmalı ki; bizleri “Aptal dost” başkalarını da
“Akıllı düşman” haline getiren bu devir bir daha açılmamak üzere
kapansın.
Ve daha sonra
asker dostu oluşunu ve “yandaş” adını verdikleri medyanın
haberlerdeki aceleciliğini anlatıyor…