TRT'den şok belgesel: Cumhuriyet'i kuranlar soydular, yediler, içtiler, kustular!
TRT ekranlarında Atatürk'e şok hakaret: Cumhuriyet'i kuranlar halkın imanını çiğnediler; soydular, yediler, içtiler, kustular!
GAZETECİLER.COM - Türkiye'nin resmi yayın kurumu TRT, cumhuriyetin kuruluş dönemine sert eleştirileriyle bilinen muhalif yayıncılarından Osman Yüksek Serdengeçti'nin hayatına dair bir belgesel yayımladı.
Serdengeçti'nin cumhuriyeti kuranlara yönelik olarak kullandığı “Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular” ifadelerinin de yer aldığı belgesel, TRT tarafından “Allah, vatan, millet yolunda korkusuz bir dava adamı olan Osman Yüksel Serdengeçti’nin çile dolu hayatı” sözleriyle sunuldu.
Mustafa H. Öztürk ve Nihal Ağırbaş yönetmenliğinde çekilen 2015 yapımı "Kendi Gökkubbemiz" adlı belgesel film, 10 Temmuz 2015 Cuma günü TRT Türk kanalında gösterildi. İslamcı ve milliyetçi görüşleriyle tanınan, Necip Fazıl Kısakürek'in yakın arkadaşlarından Serdengeçti’nin hayatının anlatıldığı belgeselde Serdengeçti’nin Samsun konuşmasına yer verilmesi eleştirilere neden oldu.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Osman Yüksel Serdengeçti’nin Samsun konuşmasının bir bölümü şöyle:
"Tepeden inme dışarıdan gelme yapılan birçok inkılaplar milleti allak bullak etmişti. Paris sokaklarında yetişenler! Hukuk-u beşer beyannamesini ezbere bilenler! Laiklik ve inkılapçılık perdesi altında yoksul Anadolu halkının imanını, vicdanını, hak ve hukukunu pervasızca çiğnediler.
Kıtalara hükmeden, 3 kıtada asırlarca dimdik duran ecdadımızı, şurada, burada, halkevlerinde türlü kuyruklara sokarak tahkir ve tehvil ettiler.
Onlar kendilerini yarı ilah sayıyorlardı. Yapanlar onlardı, yaratanlar onlardı, partilerinden bahsederken şerefli partimiz diyorlardı. On yılda on beş milyon genç yaratmışlardı. Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan halktı, milletti, köylüydü. Amma nutuklarda, amma afişlerde ‘Köylü milletin efendisidir’ diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü efendimiz sensin, efendimiz sensin diye soydular."
Osman Yüksel Serdengeçti kimdir?
Serdengeçti'nin biyografi.net’te yer alan biyografisi şöyle:
1917 yılında Antalya'nın Akseki ilçesinde doğdu. Asıl adı Osman Zeki Yüksel’dır. Serdengeçti dergisinde bu imzayla çıkan yazılarından dolayı bu soyadla tanındı. Aralarında Ahmet Hamdı Akseki, eski müftülerden Hacı Salih Efendi’nin de bulunduğu alimler yetiştirmiş bir aileye mensuptur. İlkokulu Akseki’de, ortaokulu yatılı olarak Antalya’da okudu. Ankara’da Atatürk Lisesi’ni bitirdi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde 2. sınıf öğrencisiyken 3 Mayıs 1944’te meydana gelen olaylara karıştığı için öğrenimi yarıda kaldı. Turancılık Davası diye bilinen dava kapsamında Nihal Atsız ve Alpaslan Türkeş’le birlikte bir süre tutuklu kaldı. Serbest bırakılınca fakülteye başvurarak öğrenimine devam etmek istedi ancak kendisine izin verilmedi. Bunun üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e hitaben "Yüksek makamın alçak vekiline" sözleriyle başlayan bir dilekçe yazdı. Dilekçeyi bakana verme cesaretini kimse bulamadı. Osman Yüksel yeniden hapishaneye gönderildi.
Hapisten çıkınca ünlü 'Serdengeçti' dergisini çıkarmaya başladı. Pek çok sayısı toplatılan bu dergide çıkan yazıları nedeniyle hakkında çok sayıda dava açıldı ve sık sık tutuklanıp serbest bırakıldı. Başlığının altında “Allah, Vatan, Millet Yolunda” cümlesi sürekli yer alan dergideki yazılarında sık sık kullandığı “Açın kapıları Osman geliyor” sözü yeni tutuklanmalara hazır olduğunu bildiriyordu. Kendisine Serdengeçti unvanını kazandıran bu dergi, sık sık kapanması ve çıkan yazılarından dolayı çok sayıda mahkumiyet kararı çıkması nedeniyle 33 sayı çıkabilmişti. (1947-Şubat 1962)
Osman Yüksel Serdengeçti, 1965-1969 yılları arasında Adalet Partisi listesinden Antalya milletvekilliği de yapmıştır. Partisine yönelttiği eleştiriler yüzünden bir süre sonra Adalet Partisi'nden ihraç edilmiştir. Milletvekilliği sırasında kravat takmadığı için uyarı almıştır, uyarıları dikkate alınmayınca genel kurula girişi yasaklanmıştır. Bu kez beline bağladığı kravatla içeri girmiş, yakasına takması gerektiğini söyleyenlere ise, “Kanunda nereye takılacağı belli değil. İstediğim gibi takarım” demiştir.
Necip Fazıl'ın yakın arkadaşlarından olan Serdengeçti hazır cevaplığıyla tanınır. "Tanrı Türk'ü Korusun" sloganı üzerine Serdengeçti "Tanrı Türk'ü, Allah da Müslümanı Korusun" demiştir.