TRT 'Altın Bamya ödülü' alır mı?
Homofobi, 'eşcinsel korkusu' ise nesi acayip? TRT Radyosu'ndan bir denetim makası hikâyesi...
GAZETECİLER.COM - Radikal yazarı Pınar Öğünç
Üzerinden biraz zaman geçmiş olmasına rağmen TRT Radyolarında
yaşanan bir denetim olayını köşesine taşıdı. İşte homofobi
sözcüğünün radyoda geçmemesi için yapılan o garip sansürün
hikayesi:
27 Mart 2011 tarihinde TRT Radyo'daki 'Tatil Sabahı' programı
Atiye'den 'Aşkına da Sana da' adlı şarkıyla
başladı. 55 dakika sürecek program Mustafa Sandal'dan 'Fark
Etmez', Nil Karaibrahimgil'den 'Organize
İşler' şarkılarıyla aktıktan sonra bir anons vaktiydi:
"Türkiye sinemasındaki erkek egemen bakışı yansıtan,
cinsiyet ayrımcılığı yapan, kadınlarla ilgili yanlış algılar
yaratan filmleri eleştirmek amacıyla dağıtılan Altın Bamya Ödülleri
üçüncü kez sahiplerini buldu."
Tamam, güzel haber. Anons sürdü: "Türk sineması adına
ilginç bir kategori oluşturan Altın Bamya Ödülleri, yola
çıkışındaki protest tavra uygun olarak ödül törenlerini göz alıcı
kırmızı halılar üzerinde düzenlemiyor elbette. Hatta sevgili
dinleyiciler bu yıl ödül kazanan filmler adına hiçbir sinemacı
ödülü almaya gitmedi. Eğer bu sonuç sinemacıları kadın-erkek
eşitliği üzerine düşünmeye yöneltebildiyse tören yapılmasa da olur.
Siz ne dersiniz?"
Ve hop Ziya Taşkent'ten 'Seninle Öyle Doluyum
Ki'... O sabah TRT'de 'Tatil Sabahı'nı dinleyenler
mevzubahis ödüllerin kime verildiğini asla öğrenemedi. Hatta haklı
olarak bunun çiftçiler arası en iyi bamya yetiştirme yarışması
falan olduğunu düşünen bile çıkmış olabilir.
Hepimiz homofobiğiz!
O gün ödül sahiplerinin anons edileceği kısım TRT denetiminden
geçmemişti. Denetim raporunda 'Üretilen fikir ve sanat
eseri ve eser sahiplerinin aleyhinde haksız rekabet oluşmasına
sebebiyet verebileceği' ifade edilmişti. Yani
'kötüleyici' buldukları kategorilerde ödüle layık
görülen filmlerin durup dururken gişesini etkilemek
istemiyorlardı.
Benim asıl ilgimi çeken ise bir açıklama için dilekçeyle başvuran
program yapımcılarının aldığı yanıt oldu. Daha doğrusu sayfalarca
açıklamanın 'homofobi'yle ilgili olan kısmı...
Altın Bamya'da kategorilerden biri Jüri Özel Homofobi Ödülü'dür. Bu
yıl da bu özel ödül, İzleyici Bamyası Ödülü'yle birlikte Cem
Yılmaz'ın 'Yahşi Batı'sına verilmiştir.
TRT yetkilileri, açıklamada TDK'da 'homofobi'nin karşılığı
olmadığından ama Dil Derneği Sözlüğü'nde, 'eşcinsellik korkusu'
olarak tanımlandığından söz ediyor.
Böyle bir ödül verilmesinin 'eşcinsellik korkusu veya
eşcinselliğe karşı olumsuz bakışı kınamak' anlamına
geleceği yorumu yapılmış. Homofobiyi kınamanın anlamı da TRT'ye
göre şu: "Bu mesajın karşıt bir önerme sunma, tersini
olumlama, yani eşcinsel vb. tercih sahibi olmanın normal, doğal,
hatta tercihten de öte onların da kadın ve erkek gibi 3. bir cins
ve ayrı bir cinsel kimlik olduğu algısını beraberinde getireceği
açıktır."
Yani bir anlamda TRT homofobik olmanın nesi acayip diyor.
Hepimiz homofobiğiz diyor. Homofobik olmazsak 'eşcinsel vb' gibi
insanları normalleştiririz diyor. Böyle yaparsak bir
fantastik kurgu yaratığı gibi tanımladıkları 'üçüncü
cins' olağanlaşır diyor.
(...) Birinin TRT'yi acilen güncellemesi, cinsiyet kimliği ve
yönelimi hakkında bilgi vermesi gerekli. Belli ki eşcinsellerin ve
trans'ların, kadın ya da erkek olduğunu, bir 'üçüncü cins'
oluşturmadıklarını bilmiyorlar. Türkiye'nin de taraf olduğu o
evrensel hukuk belgelerinde bu yüzden 'üçüncü cins' yok
zaten...
TRT bunu yapmazsa Altın Bamya Ödülleri'nde kendileri için yeni bir
kategori açılacak gibi. En azından Hormonlu Domates
Ödülü garanti.
Radikal yazarının köşe yazısının tamamına ulaşabilisiniz.