Tayyar'dan Doğan Grubu'na kötü haber!

Okan Müderrisoğlu ve Eyüp Can 'Bir ihtimal daha var' demişlerdi. Şamil Tayyar ise 'Öyle bir ihtimal yok' demiş bugün...

GAZETECİLER.COM - Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar bugün hayli önemli bir yazıyla gündemimizde. Tayyar, Doğan Grubu'na kesilen rekor ceza için ilginç bilgiler vermiş. Sabah'tan Okan Müderrisoğlu, Hürriyet'ten Enis Berberoğlu ve Eyüp Can'ın konuya dönük yazılarına göndermeler yapan Tayyar, Doğan Grubu'nun hevesini kursağında bırakacak şeyler yazmış. Özellikle Müderrisoğlu ve Can'ın yazıları teknik olarak bir çıkış yolu olduğunu müjdeliyor, maliye'nin vergi borcunu makul bir düzeyde sonuçlandıracağını belirtiyordu. Ama Şamil Tayyar çok farklı şeyler bugün...

Tabii şunu da merak etmedik değil. Sözkonusu vergi cezasının teknik ve hukuki yanları çok önemli. Okan Müderrisoğlu ve Eyüp Can bu alanda uzman olan isimler. Çoğu yazardan daha çok işin tenik yanına hakimler. Şamil Tayyar ise cezayı kendi kesmiş gibi gayet emin ve kesin şeyler söylüyor. Biraz çiğ gelmedi değil açıkçası. Sonuçta bu olayın siyasi yanlarını yazabilir herkes. Ama her gazeteci açısından bu olayın ifade özgürlüğü ve bağımsız medya tarafı da çok önemli. Eğer bu ceza gerçekten kesinleşecekse Maliye Bakanlığı'na bir önerimiz var. Tahsilatı Şamil Tayyar yapsın. Kimsenin şüphesi olmasın. Kesinlikle son kuruşuna alacaktır.

"Çözüm önerileri bellidir. İlk olarak Hürriyet’te Eyüp Can yazdı. Citibank incelemesi sırasında kesilen 3 milyar liralık vergi cezasının, itiraz üzerine düzeltilerek sıfırlanması örneğine dikkat çekti.

Deniyor ki; İsterseniz düzeltirsiniz. İki raporu da aynı kontrolör yazdı, dolayısıyla bizimle ilgili rapor da hatalıdır.

Galeyana gelmiş Eyüp kardeşim. Biz Hürriyet’in yalan haberlerine gönderme yapıp doğru haberlerini görmezlikten gelirsek, ortada gazete kalmaz.

Neyse...

Her ne kadar kontrolör aynı olsa da olaylar arasındaki nitelik farklılığının bilincindeler. Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu, Sabah Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun yazısını “işaret fişeği” olarak kabul edip yeni bir adres gösterdi.

Sıfırlamayın ama 300 milyon lira civarında cezaya razı olabiliriz!

Müderrisoğlu’nun “...kurumlar vergisi ile istisnayı yanlış yorumlamaktan kaynaklanan 300 milyon lira civarında ödeme ile ağır ceza yükünü atacak” ifadesi için Berberoğlu’nun yorumu aynen şöyledir: “Müderrisoğlu’nun analizi genel beklentiyi yansıtıyor.”

Gelir İdaresi eski Başkanı Mehmet Ulusoy’un ifadesiyle, “çerez parası”...

Çerezci üstat

Sıkıntı burada. 3 milyar liralık Citibank cezasını sıfırlayan Kemal Unakıtan ve Gelir İdaresi Başkanı Osman Arıoğlu ile çerez parasını literatüre geçiren Mehmet Ulusoy, artık yoklar.

Şimdi, rekor cezayı çerez parasına çevirecek “üstat” aranıyor.

Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne baktım. Farsça kökenli “üstat”, “bilim veya sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse” anlamında kullanılıyor.  Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü veya masonlukta üst derece olarak da tanımlanıyor.Kastımız, Maliye’deki üstatlardır. Yukarıdaki tanımlamalar içinde en çok masonluktaki anlatıma denk düşer. Maliye’de görevli vergi uzmanları, kontrolörler ve denetçiler, üst derecedeki ağabeylerine “üstat” diye seslenirler.

Üstatlık, öyle bir hal almıştır ki, zamanla terfi etmenin, özel sektörde ballı iş bulmanın veya vergi kaçakçılığının örtülü kimliği olmuştur.

Teşbihte hata olmaz; mesela, bir üstat,

emekli olup Doğan Grubu’nda işe başlar, grubun vergi işlerini takip eder, görevli kontrolör, o şahsın bir dönem altında görev yaptığı kişidir, üstat edasıyla arayıp çözer sorunu.

Kast sistemi gibi...

Rica, bir yerde emir telakki edilir. Özel sektördeki kimi üstatlar, Maliye’deki çömezlerini devlet bütçesinden söğüşler, çömezler ise üstat sıfatı kazanıp aynı rolü üstlene kadar oyuna devam eder.

Gelen üstadım, giden üstadım...

Üstat devri kapandı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le daha bu vergi cezası ortada yokken konuşmuştum, bu sakıncalı durumdan söz ettiğimde, “Kesin haklısın. Onun için göreve gelir gelmez yayınladığım bir genelgeyle üstat diye seslenmeyi kaldırdım. Maliye’de artık üstat devri kapandı” dedi.

İşte, Doğan Grubu’nun anlayamadığı budur. Eskiden “üstat” yoluyla çözülen işler, artık hesaba çekiliyor.

Enis Berberoğlu’nun dünkü yazısının son bölümünde, üstatların acz içinde kaldıkları veya cehaletle baş edemedikleri kaygısına yer vermesi de bu değişimin iyi okunmadığını gösteriyor.

Yanında çalıştırdığı onlarca üstadı ne yapar bilemem, Aydın Doğan şunu iyi bilmeli, artık üstat devri bitti.

Bu süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Başta medya patronları olmak üzere, iş dünyası, üstat geleneğine dayalı vergi cambazlığını terk edecektir."