Taraf yazarı kendini göklere çıkardı
Markar Esayan bir coşmuş ki... Aman Allah!.. Rahatından feragat etmiş... Ölümü göze almış...
GAZETECİLER.COM - Taraf
yazarı Markar Esayan bugün coşmuş...
Önce kendini "cesaret" payesi ile yücelere ulaştırmış.
Ardından genel yayın yönetmenini övmüş...
Kimin lafı olabilir ki...
Dileyen dilediğini över...
Dilediğini sever...
Ama kalkıp da tümden Türk medyasını "eli kanlı" ilan etmeseydi keşke...
Buyrun Markar Esayan'ın aşırı "Taraf" yazısına yazısına:
ÖLÜMÜ GÖZE ALDIM
Sızlanmayı hiç sevmedim. Bu gazeteye gelirken "ölüm" dahil her şeyin çok yakınımızda olacağını biliyordum. Eşimle baştan konuştum. Hrant Dink yeni öldürülmüştü. Memleketten ya gidecek, ya kalacaktık. Ama kalırsam "O bayrağın yere düşmeyeceğini" kanıtlamak için sahip olduğum her şeyi ortaya koyacaktım. Bu bir çeşit inat. Eşim "Taş yerinde ağırdır, kalıyoruz" dedi.
GENEL YAYIN YÖNETMENİNE ÖVGÜ DİZDİ
Markar Esayan, kendini "cesaretle yüceltirken" Genel Yayın Yönetmenini de unutmamış... Ona övgüler dizmiş... Hrant Dink ile eş tutmuş...
Demiş ki:
"Dink ve Altan'ın ve diğer tüm arkadaşlarımın ortak özelliği hesapsızlıkları, cesaretleri, dürüstlükleri ve samimiyetleriydi. Hepsi de rahat hayat şartlarından feragat etmişti. Ellerini taşın altına okkalı bir biçimde soktular. Dink hayatını kaybetti. Biz ise cidden acı çektik ve çekiyoruz."
TÜRK MEDYASININ ELİ KANLI
Markar Eseyan kendini ve genel yayın yönetmenini övdükten sonra bu kez başlıyor çakmaya... Ona göre Türk medyasının eli kanlı...
Şöyle devam ediyor:
"Türk medyası eli kanlı ve kirli bir sektör. Henüz burada adisyon kapanmadı, yüzleşmeler yaşanmadı ve adalet yerini bulmadı. Ergenekon davasına ve değişime alerjileri de bundan. Hem tasfiye edilme, hem de hesap verme korkusu içindeler. Bu yüzden Taraftan ölesiye nefret ediyorlar. Biz onların pisliklerinin aynası gibiyiz.
Ayşenur Aslan gibilerinin "Tarafın yazdıklarının yüzde doksanı yalan" demesi sadece kendi damar sertliğinden mustarip medya mahallesinde duyuluyor. "
Önce kendini "cesaret" payesi ile yücelere ulaştırmış.
Ardından genel yayın yönetmenini övmüş...
Kimin lafı olabilir ki...
Dileyen dilediğini över...
Dilediğini sever...
Ama kalkıp da tümden Türk medyasını "eli kanlı" ilan etmeseydi keşke...
Buyrun Markar Esayan'ın aşırı "Taraf" yazısına yazısına:
ÖLÜMÜ GÖZE ALDIM
Sızlanmayı hiç sevmedim. Bu gazeteye gelirken "ölüm" dahil her şeyin çok yakınımızda olacağını biliyordum. Eşimle baştan konuştum. Hrant Dink yeni öldürülmüştü. Memleketten ya gidecek, ya kalacaktık. Ama kalırsam "O bayrağın yere düşmeyeceğini" kanıtlamak için sahip olduğum her şeyi ortaya koyacaktım. Bu bir çeşit inat. Eşim "Taş yerinde ağırdır, kalıyoruz" dedi.
GENEL YAYIN YÖNETMENİNE ÖVGÜ DİZDİ
Markar Esayan, kendini "cesaretle yüceltirken" Genel Yayın Yönetmenini de unutmamış... Ona övgüler dizmiş... Hrant Dink ile eş tutmuş...
Demiş ki:
"Dink ve Altan'ın ve diğer tüm arkadaşlarımın ortak özelliği hesapsızlıkları, cesaretleri, dürüstlükleri ve samimiyetleriydi. Hepsi de rahat hayat şartlarından feragat etmişti. Ellerini taşın altına okkalı bir biçimde soktular. Dink hayatını kaybetti. Biz ise cidden acı çektik ve çekiyoruz."
TÜRK MEDYASININ ELİ KANLI
Markar Eseyan kendini ve genel yayın yönetmenini övdükten sonra bu kez başlıyor çakmaya... Ona göre Türk medyasının eli kanlı...
Şöyle devam ediyor:
"Türk medyası eli kanlı ve kirli bir sektör. Henüz burada adisyon kapanmadı, yüzleşmeler yaşanmadı ve adalet yerini bulmadı. Ergenekon davasına ve değişime alerjileri de bundan. Hem tasfiye edilme, hem de hesap verme korkusu içindeler. Bu yüzden Taraftan ölesiye nefret ediyorlar. Biz onların pisliklerinin aynası gibiyiz.
Ayşenur Aslan gibilerinin "Tarafın yazdıklarının yüzde doksanı yalan" demesi sadece kendi damar sertliğinden mustarip medya mahallesinde duyuluyor. "