Taraf yazarı bu eleştiriye ne diyecek?

Taraf yazarı Halil Berktay'ın yazdığı satırları "bugüne kadar hiç özeleştiri yapmadı" diye yorumlayan Günlük yazarı eski defterleri açtı...

GAZETECİLER.COM -  Günlük gazetesi yazarı Utku Şentürk "Halil Berktay özelinde Taraf'a açık mektup" başlıklı yazısında eksi defterleri karıştırdı ve 68 kuşağının "hızlı" sosyalistlerinden Taraf yazarı Halil Berktay'ı çok sert bir yazı ile bombaladı.

"Taraf yazarları pek sever sağa sola (özellikle de sola) açık mektuplar yazmayı. Bir tane de ben onlara yazayım dedim." diyen Şentürk,

Halil Berktay 17 Mart Perşembe günü Taraf Gazetesi’ndeki köşesinde yine “darbeci, Kemalist, islamofobik” sosyalistlere kendi meşrebince “vermiş veriştirmiş”  dedi ve şöyle devam etti:

TARAF'A GÖRE SOSYALİSTLER DARBECİ

Yalnızca Berktay değil son dönemde birçok yazar özellikle de Taraf Gazetesi yazarları sosyalist solun tümünü toptancı bir anlayış ile Kemalizm ile kopamamış, işçi sınıfına dayanmadan sol bir askeri darbe ile iktidara gelme hayali kuran jakobenler olarak tarifliyor.

BERKTAY KARGADAN BAŞKA KUŞ BİLMİYOR

Bu genellemelerin bizzat darbeci, Kemalist, jakoben eski Aydınlıkçılardan gelmesi de manidar. Bir zamanlar Perinçek’in sağ kolu olan, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen Halil Berktay, Şahin Alpay, Oral Çalışlar, Cengiz Çandar gibi isimler sosyalizmi Doğu ağabeylerinden öğrendikleri kadarı ile bildikleri için “kargadan başka kuş bilmeyebilirler”.

ESKİ YOLDAŞI KAYPAKKAYA'YI UNUTTU MU?

Şentürk ardından, Türkiye Sosyalist Hareketi’nin Kemalizm ile ciddi bir kopuşma yaşamasına öncülük eden ve Halil Berktay'ın eski yoldaşı olan İbrahim Kaypakkaya'yı hatırlattı.

"Halil Berktay da İbrahim Kaypakkaya’yı iyi tanır ama Kaypakkaya ile pek hoş anıları olmadığı için sanırız onu unutmayı yeğlemiş. İşte bir diğer eski yoldaşı Gün Zileli’nin konuya dair yazdıkları;

BERKTAY'A GÖRE KAYPAKKAYA HAİNDİ VE...

“İbrahim Kaypakkaya, hareketin merkezine, darbecilik, Kemalistlik ve silahlı mücadeleden yan çizmek türü eleştiriler yöneltti. Bu tür bütün monolitik partilerde olduğu gibi, merkezin eleştirilmesi merkez hizbiyle Kaypakkaya hizbi arasında bölünmeyi getirdi. Bölünme henüz fiiilen gerçekleşmeden Söke'nin Beşparmak dağlarında üstlenmiş merkez elemanları arasında, Kaypakkaya'ya karşı tutum konusunda bir tartışma cereyan etti. Berktay, sertlik yanlısı eğilimi savundu ve “hain” İbrahim Kaypakkaya'nın infaz edilmesini öneren birkaç kişiyle aynı tutumu takındı.

Bildiğim kadarıyla Doğu Perinçek'in bu öneriye yanaşmamasıyla “hain” İbrahim Kaypakkaya'yı öldürmek, TİİKP'ye değil, Türk devletine nasip oldu.

BERKTAY ÖZELEŞTİRİ YAPTI MI?

İnanın, bu satırları, Berktay'ı gözden düşürmek için yazmıyorum. Belki ben de hapiste değil dışarıda olsam, o zamanki kafamla böyle alçakça bir öneriye onay verebilirdim; nasıl bir tutum takınacağımdan emin değilim en azından. Ne var ki, “sol”dan “özeleştirel” bir tutum bekleyen Halil Berktay, aradan kırk yıl geçtiği halde bu konuda sol kamuoyu önünde tek bir özeleştirel laf etmemiştir. Sergilediği, böylesi bir entelektüel cesaret eksikliğidir işte.”
(Gün ZİLELİ/ 12 Ocak 2010)

Halil Berktay’ın unutmaya çalıştığı, özeleştirisini vermediği “devrimci geçmişi” köşesine taşıyan Şentürk, yazısının bu bölümünü "Hayatın cilvesi işte..." diye bitirdi.