Taraf yazarı bu açıklama ile solcuları çileden çıkartacak

Türkiye feodal bir toplum... 68 Kuşağı sahte bir efsane... Kendilerini hâlâ solcu ve Marksist olarak adlandıranların kendi feodal önyargılarını kıramamış...

GAZETECİLER.COM - Hürriyet'in gençleşme operasyonunda köşesine son verilen ve geçen hafta Taraf gazetesinde yazmaya başlayan Hadi Uluengin, Zaman Gazetesi'nden Bünyamin Köseli'ye konuşan Uluengin, 68 hareketinin sahte bir efsane olduğunu ileri sürdü.

Taraf, Hürriyet'e göre maddi imkanları kısıtlı bir gazete, maddi açıdan Hürriyet'ten ayrılmanız risk değil mi?

Doğru, şüphesiz ben de aynı kanaatteyim. Taraf'la konuşmadan önce benim asgari ihtiyaçlarımı karşılayıp karşılamayacaklarını sordum ve öyle ayrıldım. Artık 61 yaşına geldim paradan ziyade zihni ve vicdani rahatlık istiyorum.

Taraf'a başladığınız gün ruh halinizi 'sonsuz mutluyum' şeklinde özetlediniz. Sizi böylesine mutlu eden Hürriyet'ten ayrılmak mıydı yoksa Taraf'a geçmek miydi?

21 sene ekmeğini yediğim bir müessese hakkında kötü bir laf etmek istemem. Taraf'a geçmiş olmak beni mutlu etti, çünkü ezelden beri aynı dalga boyutunda olduğumuz insanlarla şimdi aynı mekândayız. Buna da biliyorsunuz liberaller deniyor. Her ne kadar bu kelime bana itici gelse de bu açıdan baktığınızda Taraf'a geçmekten sevinç duyuyorum.

İlk yazınızda, "Hezimetten ders çıkartamadıkları ve kişiliklerindeki vasatı aşamadıkları için dehşet bir kindarlık içgüdüsüne kapıldılar, her türlü baskıya karşı çıkan bizlere nefret kusuyorlar" dediniz. Sizi döneklikle suçlayanlara karşı yapılmış bir eleştiriydi bu değil mi?

Biz, 1960'lı yılların sonunda ahlakî, vicdanî ve insanî değerlerle yola çıktık. Kendilerini hâlâ solcu sananlar, çizgiden sapmadıklarını iddia edenler, o insanî, vicdanî ve ahlakî boyuttan son derece uzaklaşmış durumdalar ve o gün yola çıktığımız değerlerin tam zıddını savunuyorlar.

BEN DEĞİŞMEDİM ONLAR DEĞİŞTİ

Bugüne bakınca ne değişti peki?

Ben değişmedim. Değişen onlar. Mesele hezimeti kabullenmemekten kaynaklanıyor, çünkü hiçbir zaman yenilgiyi kabul etmediler, bunun özeleştirisini, kökten ve radikal bir şekilde hesaplaşma yapmadılar. Ben kendi adıma bunu yaptım. Ne zamanki benim mensup olduğum hareket 12 Eylül 1980 günü darbeyi destekledi, ben o an köprüleri attım ve en az 10 yıl Marksizm'i yeniden gözden geçirdim.

'Döneklik' yakıştırması Türkiye'de niçin böylesine pervasızca kullanılıyor? Bir insan gençlik yıllarında gönül verdiği ideolojiyle ilerleyen yıllarda yüzleşemez mi? Bu anormal bir durum mu?

Bu dönekli yakıştırması Batı ülkelerinde karşılığı olan bir kavram değil. İnsanın kendini sorgulaması son derece normal. Aslında hem benim hem de 60'lı yıllarda sola bulaşmış insanların izlemiş olduğu parkur son derece sıradan, son derece normal ve abartılacak bir yanı olmayan bir şey.

68 HAREKETİ SAHTE BİR EFSANE SAHTE BİR MİTOSTU

Neden bir 68 kuşağı efsanesi var peki?

Bir sahte efsane, bir sahte mitos oluşturuluyor. Aslında bütün mesele buradan kaynaklanıyor. Biz feodal bir toplumuz. Sanki kendini sorgulamak bir suçmuş bir cürümmüş gibi algılanıyor. Dolayısıyla bu durum, kendilerini hâlâ solcu ve Marksist olarak adlandıranların kendi feodal önyargılarını kıramamış olduklarından kaynaklanıyor.

CAMİA KAVRAMSALLAŞTIRMASINI YAPAN İSİM

Camia diyerek doğru bir tanımlama yaptığımı düşünüyorum Hizmet hareketi için camia tanımlamasını ilk siz kullanmıştınız. Neden böyle bir tanımlama yapma ihtiyacı hissettiniz?

Cemaat dediğiniz zaman sayı itibarıyla daha kapalı, marjinal, parametreler itibarıyla daha katı olan bir yapılanmayı kastediyorsunuz. Camia dediğiniz zaman ise daha geniş kapsamlı, ortak paydalı bir oluşum anlaşılıyor. Fethullah Gülen camiasını kastettiğiniz zaman Hocaefendi'nin birtakım yaklaşımlarını onaylayan onları doğru bulan, aynı zamanda belirli konularda daha geniş yelpazeye yayılabilen insanları anlıyoruz. Ben bunu kastetmiştim ve doğru bir tanımlama yaptığımı düşünüyorum.