Tanrı'nın kızları(!) pes mi ediyorlar?..
Bilinir ki insanların kendilerini aldatışlarındaki son sığınakları, olası tehlikeleri görmezden gelmektir…
GAZETECİLER.COM - Dün,
Ertuğrul Özkök’ün yazısını yorumlarken, Vuslat Doğan Sabancı’ya
yaptığı övgüye dikkat çekmiş; “Vuslat Doğan Sabancı'yı da överek
‘patroniçemiz hiç bir yere gitmiyor’ mesajını veren Özkök” diye
yazmıştık…
Daha sonra da Vuslat Hanım’ın
gözyaşları içinde bir toplantı yaptığını ve görevinden
ayrılacağının sinyallerini verdiğine dikkat çekmiştik…
Evet…
Gelişmeler bizi haklı
çıkardı…
Toplantıda çalışma arkadaşlarına;
“Buraya bir şey olur da gelirlerse bunlarla karşılaşmak
istemiyorum. Bu yüzden görevi bırakıyorum. Yönetimde ailemizden
kimse olmayacak. İleride her şey düzelirse tekrar birlikteyiz”
diyen Vuslat Hanım’ın İngiltere’de eğitimini yaparken
söylediklerini hatırladık:
“Benim babam Türkiye medyasının
tanrısıdır”…
Vuslat
Hanım çok şey bildiği(!) halde
belli ki; insanların kendilerini aldatışlarındaki son
sığınaklarının, olası tehlikeleri görmezden gelmek
olduğunu bilmiyor…
Bilseydi, babası ve diğer
kızkardeşleriyle birlikte, yaşayacakları tehlikeleri görmezden
gelmezlerdi...
Belki de annelerinden çok
babalarına benzedikleri için tehlikelerin o kadar yakınlarında
olduğunu fark ettiler ama ciddiye almadılar…
Ama şimdi nasıl da pes
ettiler…
Şuraya bakar
mısınız?..
“İleride her şey
düzelirse tekrar birlikteyiz”…
Ne oldu Vuslat
Hanım?..
İleride her şeyin düzelmeme
ihtimali mi var?..
Baban Tanrılıktan, sen de tanrının
kızı olmaktan mı vazgeçtin?..
Gerçek Tanrı’nın işlerinin hiçbir
zaman bozulamayacağını keşke en baştan kabul etseydin…