Tanık pek makbul değil ama...
Eğer Can Dündar’ın Doğan Satmış iddiası doğruysa artık halkla ilişkiler gezilerinde gazeteci görmek zorlaşacak demektir.
Can Dündar, Doğan Satmış’ın Cumhuriyet’ten kovuluş sebebinin bir firmanın daveti üzerine bir futbol maçını izlemek üzere yurtdışına gitmesi ve o firma lehinde haber yapması olduğunu açıkladı.
Tanık pek makbul olmasa da yaptığı açıklama, üzerinde durulmaya ve doruluğu araştırılmaya değer.
Eğer Dündar’ın iddiası doğruysa ve Hürriyet’in de Faruk Bildirici aracılığıyla bu konuda sık sık uyarı yaparak, bu tür gezilere katılanları gazeteden ayırdığı düşünüldüğünde, bu tür halkla ilişkiler gezilerinde gazeteci görmek zorlaşacak demektir.
ZİHİN ZEHİRLENMELERİ BİTİYOR MU?..
Haber kanallarında “tartışma” adı altında yayınlanan programlarındaki üslûbu, karşılıklı çatışmayı, hakaretleşmeyi ve hatta küfürleşmeyi gazeteciler.com olarak bizden başka eleştiren hemen hemen yok gibiydi.
Yaptığımız işin zorluğunun farkındaydık ve fakat buna rağmen ısrarla bu konuda yazdık.
Davet edilen konukların tartışılan konuların uzmanı olmaktan uzak, birer siyasi amigo olduklarını anlattık. Fikir yerine küfür ve hakaret eden bu tip konukların sadece reyting yapabilmek için ekrana çıkarılmamaları gerektiğine, bu tiplerin yararlı bir fikir sunamadıkları gibi zihin zehirlenmesi yaptıklarına dikkat çektik.
Sonunda kısmen de olsa başardığımızı görmenin huzurunu yaşıyoruz.
BİR KİŞİYE KIRK DEFA DELİ DERSEN
KHK çıkarmak siyasi iktidarların yasal haklarından biri ve bunun sebebi yönetimde daha süratli bir çalışma sağlayabilmek, aksaklıklara bir an önce çözüm üretebilmektir. Halk arasında buna “islim arkadan gelsin” denir.
15 Temmuz 2016 tarihinde girişilen başarısız darbe sırasında darbecilerle mücadele eden sivil halkın da resmi görevliler gibi yasal koruma altına alınmasını sağlayan KHK bunlardan biri.
Oynak ifadelerle yazıldığı eleştirilebilir elbette ama “iç savaş” gibi, savaşların en felâketi olan bir belâyı hatırlatarak yapılmasının ne kadar doğru ve hatta haklı olduğu tabii ki tartışılmalıdır.
Kararnamenin tartışılması tabii ki doğru ama iç savaş üzerinden tartışılması tehlikelidir. “Bir kişiye kırk defa deli dersen deli olur” gibi bir inancı olan toplumlarda bazı kavramlar ve kelimelerden uzak durmakta toplumsal fayda olsa gerektir.