Tahliyeler ile AK Parti yeni partner mi buldu? Cemaat ile nişan mı atıldı?
MİT-Emniyet elele diyor yazılı açıklama, twitterda MİT'çi EmniyetÇİ gazeteciler gırtlak gırlağa geliyor...
Nedim Şener ile Ahmet Şık'ın salıverilmesi ile sanki yeni bir dönem başladı.
Bu tahliyeleri belli ki birileri başka başka sebeplere bağladı...
Cemaat camiası ne kadar sessizse (bir tek yazı bile çıkmadı tahliyelere dair) bu konuda, iktidar kalemleri o kadar çok şakıyor, merkez medya "sıra bizde" diye hararetle el ovuşturuyor.
Sanki cemaat ile nişan atan AK Parti kendine yeni partnerler arıyor... Sanki Nedim ile Ahmet merkez medyaya gönderilen flört çiçekleri gibi görünüyor. Sanki o çiçekleri alıp kabul ettiklerini Ertuğrul Özkök, Bülent Arınç güzellemesi ile ilan ediyor.
Resmi ağızlar ne söylerse söylesin, iktidar hırsına kapılan kalemler yeni bir düzenin kurulmakta olduğunu açık ediyor.
Cemaat ile dostuz diyor başlar, ayaklar sosyal medyada birbirine tekme atıyor. AK Parti ile ayrılamayız diyor imamlar, kalemler köşelerden hançer niyetine saplanıyor... MİT-Emniyet elele diyor yazılı açıklama, twitterda MİT'çi EmniyetÇİ gazeteciler gırtlak gırlağa geliyor...
Sadece AK Parti-Cemaat ayrışması değil yaşanan...
Kurulan bütün ittifaklar çatırdıyor...
Taraf'ı Zaman dağıtmaya başlamışken, Ahmet Altan Ekrem Dumanlı'yı harcıyor.
Sabah, Taraf ile hasım oluyor, yazarları ana avrat, etek-fistan birbirine dalıyor.
Star ile Yeni Şafak yazarları anlaşmış gibi Ahmet Altan'ın üstüne atılıyor...
Hani nişan bozulunca "takı" kavgası çıkar ya...
AK Parti-cemaat arasındaki ayrışmanın etrafında yarattığı dalga da buna benziyor.
Şu ahval ve şerait içinde normal olan bir tek Bekir Coşkun!
Dün de "kin" yüklüydü bugün de...
Kalkıp da "Senden başbakan olmaz ya..." demesine şaşmıyoruz o yüzden...
Onun demokratlığı kıt kanaat olduğundan, kendisi gibi köhnemiş üç beş kişiyi kuşatıyor ancak...
O Bekir Coşkun!
Soyunun tükenmesini şiddetle arzu ettiğimiz "kininin" sahibi olan nesilden...
Bu tahliyeleri belli ki birileri başka başka sebeplere bağladı...
Cemaat camiası ne kadar sessizse (bir tek yazı bile çıkmadı tahliyelere dair) bu konuda, iktidar kalemleri o kadar çok şakıyor, merkez medya "sıra bizde" diye hararetle el ovuşturuyor.
Sanki cemaat ile nişan atan AK Parti kendine yeni partnerler arıyor... Sanki Nedim ile Ahmet merkez medyaya gönderilen flört çiçekleri gibi görünüyor. Sanki o çiçekleri alıp kabul ettiklerini Ertuğrul Özkök, Bülent Arınç güzellemesi ile ilan ediyor.
Resmi ağızlar ne söylerse söylesin, iktidar hırsına kapılan kalemler yeni bir düzenin kurulmakta olduğunu açık ediyor.
Cemaat ile dostuz diyor başlar, ayaklar sosyal medyada birbirine tekme atıyor. AK Parti ile ayrılamayız diyor imamlar, kalemler köşelerden hançer niyetine saplanıyor... MİT-Emniyet elele diyor yazılı açıklama, twitterda MİT'çi EmniyetÇİ gazeteciler gırtlak gırlağa geliyor...
Sadece AK Parti-Cemaat ayrışması değil yaşanan...
Kurulan bütün ittifaklar çatırdıyor...
Taraf'ı Zaman dağıtmaya başlamışken, Ahmet Altan Ekrem Dumanlı'yı harcıyor.
Sabah, Taraf ile hasım oluyor, yazarları ana avrat, etek-fistan birbirine dalıyor.
Star ile Yeni Şafak yazarları anlaşmış gibi Ahmet Altan'ın üstüne atılıyor...
Hani nişan bozulunca "takı" kavgası çıkar ya...
AK Parti-cemaat arasındaki ayrışmanın etrafında yarattığı dalga da buna benziyor.
Şu ahval ve şerait içinde normal olan bir tek Bekir Coşkun!
Dün de "kin" yüklüydü bugün de...
Kalkıp da "Senden başbakan olmaz ya..." demesine şaşmıyoruz o yüzden...
Onun demokratlığı kıt kanaat olduğundan, kendisi gibi köhnemiş üç beş kişiyi kuşatıyor ancak...
O Bekir Coşkun!
Soyunun tükenmesini şiddetle arzu ettiğimiz "kininin" sahibi olan nesilden...