Taha Kıvanç

İzmirli; (en azından bizim konuştuğumuz yüzlercesi) çözüme karşı değil... Peki neye karşı?..

Aslında "saçmalayacağımızı" biz de düşünüyoruz ama hayır. Bu "saçmalığı" mutlaka yapmalıyız çünkü bir "akil adam" eğer böylesi büyük bir hata yapıyorsa mutlaka "kaybetti" demeliyiz ki "barış süreci" ile "barış sürecinin kalıcılığının sağlanması" arasındaki farkı doğru anlatsınlar...
Akil insan demagoji yapmayan insandır da aynı zamanda...
O halde neden saçmalayacağımızı söyleyelim önce: "Taha Kıvanç kaybetti" diyeceğiz de ondan...
Saçmalamamız nerede mi?..
Yazısı aslına bakarsanız yumuşacık bir dille yazılmış...
Kucaklayasınız geliyor...
Ama okudukça konunun saptırıldığını hem de bir "akil insan" tarafından çok tahrik edici olduğunu anlıyorsunuz...
Neden mi?..
Anlatalım...
Taha Kıvanç Bey sanki ortalık yerde veya medyada en yoğun muhalifler arasında bile "İzmir çözüme karşı" diyen varmış gibi, "İzmirlinin çözüme karşı olduğu kocaman bir yalan" diyor yazısının bir yerinde...
Oysa "İzmirli çözüme karşı diyenler var" demek daha da büyük yalan.
Biz İzmir'i çok içinden yaşayanlardanız. Biz İzmirlilerle en samimi sohbetleri Taha Bey'den çok daha sık yapanlardanız.
Bugüne kadar İzmir'de "çözüme karşıyız" diyen tek biri kişi ile de karşılaşmadık, bunu iddia edenini de henüz görmedik...
Peki Kıvanç niçin, "İzmirlinin çözüme karşı olduğu kocaman bir yalan" gibi bir hüküm cümlesi kurmak ihtiyacı duyuyor?..
İşte ayıp olan bu bu "hüküm" cümlesini kurmak, koca bir yazıyı "yalan" bir hüküm cümlesi üzerine oturtmak...
İzmirli; (en azından bizim konuştuğumuz yüzlercesi) çözüme karşı değil...
Peki neye karşı?..
Çözümüm parlamento dışında aranmasına karşı...
Siyasi partiler arası uzlaşma sağlanması için iktidar partisinin adım atmamasına karşı...
Terörist gurupların kaçmalarına devlet tarafından göz yumulup; savcılara, emniyete ve askerlere bizzat Başbakan ve Adalet Bakanı tarafından "kaçmalarına göz yumun" talimatı verilirken; emekli/muvazzaf paşaların "terörist" muamelesi görmelerine karşı...
Yani biz Taha Kıvanç Bey'in "İzmirlinin çözüme karşı olduğu kocaman bir yalan" hüküm cümlesini haklı çıkaracak tek bir kişiye bile rastlamadık.
Her konuştuğumuz "keşke başarsalar da keşke milletçe huzur bulsak" deyip ekliyor;
"ama bunlarınkisi topyekun barış değil; bunlar sadece PKK ile barışmak, askerleyse savaşmak istiyorlar"...
Taha Bey
'in de bunları duymamış olmasına imkân var mı?.
 İzmirli bir levanten büyüğümüzün dediği gibi:
"Barışa karşı olmak, akan kanları durudurmaya çalışanları tenkit etmek için insanın aklını peynir ekmekle yemesi gerekir ama muhterem başbakanımızın bu süreci muhalefet partilerini ve kanunları hiçe sayarak yaptığını söyleyenleri tenkit etmek; günde on paket cigara içen birisine 'bırak şu mereti yoksa öleceksin' dediğinde sana 'sen benim yaşamamı istemiyorsun" demesi gibi bir şey"...
Hâsılı;
Biz sayın Başbakan'ın yine ve hem de yakın çevre tarafından yanıltıldığını görüyor üzülüyoruz...
Taha Kıvanç gibi (tabii ki kasten değildir) çok alâkasız hüküm cümleleri kurup İzmirlinin sürece değil, yönteme itirazı olduğunu gözlerden saklamasını doğru bulmuyoruz...
İzmirlinin sadece seçim sürecini kapsayacak bir geçici "ateş kes" değil, bir daha asla silah ve bomba sesi duyulmayacağı, bir tek kişinin bile terör yüzünden burnunun kanamayacağı bir döneme girilmesini canı gönülden istediğini biliyoruz...
Hatta bunu (kalıcı ve topyekun barışı) başarırsa Erdoğan'ın ellerini öpmek için yemin eden ve hem de Başbakan'ın babası yaşında izmirliler olduğunun canlı tanığıyız...
Ama aynı kişilerin yöntemi eleştirdiklerinin de camnlı tanığıyız...
Yani İzmirli sürece karşı değil...
Yani İzmirli kalıcı barış için can atıyor...
Bua rağmen Taha Kıvanç'ın bu gerçeği görmezden gelmesini doğru bulmuyor; "Taha Kıvanç kaybetti" diyoruz...