Taha Kıvanç

5 kumarbaz bir araya gelip "iskambil kâğıdı destesi" ya da "zarlar" üzerine yemin etse yadırganmaz...
5 tetikçi, masanın üstüne silâhı, silâhın üstüne de ellerini koyup yemin etse "vay efendim olur mu?" diye sorgulanmaz...
Amaaaa...
5 Gazeteci/Yazar ellerini iskambil kağıdı destesi/Zarlar/Silâh üçlüsünden birinin üzerine korsa herkes yadırgar...
"Ne alâka?"...
Oysa...
5 Gazeteci ellerini "Kalem/Klavye" üstüne koyup etse yeminini; hepimiz ayağa kalkar alkışlarız onları...
Taha Kıvanç, 1993 yılına dönüp; eski ve eskimek üzere olan gazetecilerin çok net hatırladıkları ve kendi köşesinde "Basında çete olur mu?" başlığıyla yayımlanan o olayı bir kez daha kazıyıp çıkarıyor belleklerimizden..
İyi de yapıyor zira tam zamanı...
Olay ne miydi?..
Söyleyelim...

Yıl 1993, soğuk bir Ankara kışı...
Ünlü RV'de 5 gazeteci (Uğur Mumcu, Teoman Erel, Melih Aşık, Bekir Coşkun ve Emin Çölaşan) Uğur Mumcu'nun silâhının üzerine ellerini üst üste koymuş, birbirlerine destek olmaya silâh üzerine yemin etmişlerdi...
Kime karşı?..
Medyaya karşı!..
Çünkü şöyle diyorlardı:
"Türkiye'de medya bitmek üzere, buna karşı savaşalım"...
Haklı çıktılar...
Türkiye'de medya bitti...
Bitti ama 28 Şubat'ta darbecilere verdikleri katkıyla bitti bugün değil...
Ve...
Yeminlerini masanın üstüne "KALEM" koyup yemin etseydiler o bile bir bakıma yadırganmayabilirdi...
Ama hayır!...
Onlar yeminlerini "Silâh" üzerine yapmışlardı...
Ortada silah varsa "çeteleşme" olduğu da aşikârdır...
Taha Kıvanç işte o arşivi açıyor ZAMAN'da, başlığı altında yayımlanan makalesinde...
Biz de o güzel makalesiyle Taha Kıvanç'ı fikri takipçiğiyle "Günün Köşe Yazarı" seçiyoruz...