Taha Kıvanç kaybetti çünkü...

Pek bilinen bir öyküdür ama bir kez de ben anlatayım:
Her iki kadın da Kadı'ya karşı küçük çocuğu sahipleniyor "benim çocuğum" diyordu.
Olay gerçek annenin sonradan ortaya çıkması üzerine patlak vermişti...
Bebesini cami avlusuna bırakan biyolojik annenin aklı başına gelmiş, sokaklarda koşuşturan, sevimli mi sevimli çocuğunu geri almak için Kadı'ya başvurmuştu...
Çocuğu kundaktayken bulup yetiştiren, emek veren "üvey" anne ise ondan ayrılmak istemiyordu...
Kadı çocuğun hangi kadına ait olduğuna karar veremedi...
İki kadını ve çocuğu alıp Hz. Ali'nin makamına gittiler...
Durum Halife'ye anlatıldı...
Hz. Ali "kolayı var" dedi ve çocuğu yüksekçe bir yere yatırdı, Zülfikâr'ı havalandırdı:
"Yarıya böler, aralarında paylaştırırız" dedi...
Öz anne kararı kabullenirken üvey anne Hz. Ali'nin Zülfikâr'ı tutan elinden yakaladı. Diz çöktü ve ağlayarak yalvardı:
"Ya Ali; ben iddiamı geri aldım; çocuğun öz annesi değilim"...

Bu efsanevi öyküyü neden mi anlattık?..
Söyleyelim:
Taha Kıvanç'ın bugünkü (31.07.2012) STAR'da "Medyada ‘aptal mevsimi" başlığı altında yayımlanan makalesinde "Üvey baba" kurumunu küçümsediğini okuyunca...
Ve dedik, "Taha Kıvanç kaybetti"...