Taha Akyol

Bizim gibi, cumhurbaşkanında “mutlak yansızlık, siyasi ideolojilerinden arınmışlık” beklenen bir ülkede o makama lâyık görülmek...

Bir gazeteci/yazar, ülkesinin bazı yazarları ve siyasetçileri tarafından “Cumhurbaşkanlığına aday” gösteriliyorsa ne büyük onurdur bilir misiniz?..

Ve…

Bizim gibi, cumhurbaşkanında “mutlak yansızlık, siyasi ideolojilerinden arınmışlık” beklenen bir ülkede o makama lâyık görülmek, o meslektaşımızın gerçekten de “yansızlık, ideolojik arınmışlık” gibi hasletlere sahip olduğunun göstergesidir…

Sözü Taha Akyol’a getireceğim…

Bugünkü Hürriyet’te başlığı allında yayımlanan makalesinde bakın neler diyor…

*

AKP iktidarının Arap Bahan sürecinde dikta rejimlerine karşı tavır alması doğru, fakat Arap sokağının alkışlarından heyecanlanması, büyük ümitlere kapılması yanlıştı. O sokaklar çabuk boşaldı veya boşaltıldı. İşte Esad kalıcı görünüyor, Cumhurbaşkanı Gül’ün de General Sisi’yi kutlaması gerekti. Neticede Türkiye'nin asli siyasi tercihi, Batı ittifakı ve siyasal sistemidir. Ortadoğu sorunlarında fazla heyecana da öfkeye de kapılmadan Batılı ülkelerle dayanışmalı hareket etmeliyiz.

İtidal her aman doğrudur…

*

Ne dersiniz?..

Bu üslûp…

Bu ağırbaşlılık…

Bu gerçekçilik medyamızda köşe sahibi kaç meslektaşımızda var?..

Bir elinizdeki parmak sayısını geçer mi?..

Makul biri iseniz, kararlarınızı akıl + vicdan ortaklığında veriyorsanız cevabınızın “geçmez” olacağından eminim…

Taha Akyol’u alkışlıyorum…