Suriye 22 yıl önce uçağımızı nasıl düşürdü?
Ertuğrul Özkök önemli bir arşiv çalışmasıyla 1990 yılında yaşanan bir başka Suriye krizinin detaylarını açıkladı.
Gündem Suriye kriziyle sallanmaya devam ediyor. Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök önemli bir arşiv çalışmasıyla 1990 yılında yaşanan bir başka Suriye krizinin detaylarını açıkladı. Suriye Hava Kuvvetleri’ne ait 2 Mig uçağının bir Türk harita uçağını düşürdüğü olayı şimdilerde yaşanan krizle kıyaslayan Özkök, 90'da yapıldığı gibi teknik detayların açıklanması gerektiğini yazdı.
22 yıl önceki krizde dönemin üst düzey bir Dışiişler bürokratıyla yaptığı görüşme sonunca Hürriyet'in manşetinde Suriyeli pilotların üsleri ile yaptığı konuşmaların kayıtlarını yayınlayan Özkök aynı şeyin şimdi de yapılması gerektiğini söyledi.
İşte Özkök'ün "O günkü haber kaynağımı açıklıyorum" başlıkılı yazısı:
8 Ocak 1990 günü akşamüzeri, bir haber kaynağı ile, gazetecilik hayatımın en ilginç konuşmalarından birini yaptım.
Suriye Hava Kuvvetleri’ne ait 2 Mig uçağı, bir Türk harita
uçağını düşürmüştü.
İki ülke arasında bugünkü gibi büyük bir tartışma sürüyordu.
Abdullah Öcalan’a verdiği destek nedeniyle, Suriye’ye karşı çok
öfkeli olan Türk kamuoyu infial halindeydi.
Dışişleri Bakanlığı, Suriye uçaklarının, silahsız uçağımızı, Türk
hava sahasında uçarken vurduğunu iddia ediyordu.
Ama ortada somut bir delil yoktu.
KONUŞTUĞUM ÜST DÜZEY YETKİLİ KİMDİ
Konuştuğum kişi, Dışişleri’nin çok üst düzey bir
yetkilisiydi.
Bana “Elimizde, Suriyeli pilotların üsleri ile yaptığı konuşmaların
kayıtları var” diyordu.
Ama kayıtları vermiyordu.
İki saat boyunca kendisini ikna etmeye uğraştım.
Vermedikleri takdirde ikna edici olamayacaklarını anlattım.
Sonunda, o konuşmaların kayıtlarını verdi.
Gazete baskıya girmişti. Haberi, ancak şehir baskılarına
yetiştirdik.
Bu müthiş haber, 9 Ocak 1990 günkü Hürriyet’te yayınlandı.
O günlerde haberi veren kaynağı açıklamamıştım.
Şimdi açıklıyorum.
Veren kişi, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Tugay Özçeri’ydi.
Çok genç yaşta kaybettiğimiz fevkalade bir diplomattı.
Nur içinde yatsın.
YAYINLADIĞIMIZ KAYITLAR İKİ GERÇEĞİ AÇIKÇA GÖSTERİYOR
Olay anında Türk Genelkurmayı Suriye uçağının pilotuyla yerdeki
radar istasyonu arasındaki konuşmaları kaydetmişti.
Bu konuşmalar iki gerçeği apaçık ortaya koyuyordu:
- Suriye uçakları, Türk harita uçağını bilerek düşürmüştü.
- Konuşmalar, uçağın Türk sınırları içinde düşürüldüğünü de açıkça
ortaya koyuyordu.
- Bu kayıtlar daha sonra Suriye yetkililerine teslim edilmiş, ama
Esad yönetiminden cevap gelmemişti.
Kule görevlisi vahameti gördü ama pilot anlamadı
O gün kule görevlisi ile Mig uçağının pilotu arasında şu
konuşmalar geçiyor:
Kule görevlisi: Bilginiz olsun. Hudut üzerinde bir hedef var.
Silahlarınızı açın. Sınırı geçtiği an düşüreceğiz. Hedef irtifası.
Üç kilometre yavaş gidiyor.
Pilot: Anladım. Biraz alçalırız.
- “Anladım. Biraz daha sağa dön.”
- “Anladım. İrtifam 4 bin metre.”
- “Dikkat edin. hedef Suriye tarafında değil. Ama topraklarımıza
girerse düşürün.”
- “Anladım.”
- Hedef size göre saat 11 istikametinde, mesafe 22 kilometre.
- “Anladım. Hedefe ne alacağım? Roket mi, top mu?”
- “Anlamadım.”
- “Roket mi, top mu atacağız?”
- “Dur, bekle. Sakın ateş etme. Emri bekle.”
- “Anladım.”
- “Hedef yaklaşıyor.”
- “Anladım.”
Bu arada iki uçağın pilotu kendi aralarında konuşmaya başlıyor:
- Birinci pilot: “Hedefe iyi bak, görüyor musun?”
- İkinci pilot: “Gördüm.”
- “İyi gördün mü?”
- “Evet, hedefi görüyorum. Şu an senin solundayım.”
- Ben şu anda hedefin üzerine gidiyorum. Senin solundayım. Hedef
ilerde.”
Tekrar kule devreye giriyor.
- Kule görevlisi: “Hedefi gördünüz mü?
- “Evet görüyoruz.”
- “Öyleyse üzerine gitmeye devam edin. Hedef üzerinde durun.
Bu arada Birinci Mig’in pilotu ikincisine talimat veriyor:
- “Hedefi vur ve düşür.”
Aynı anda kule bundan habersiz, talimatlarına devam ediyor.
- Kule görevlisi: “Hedef üzerinde 180 derece istikametinde
devam et.”
Ancak birinci Mig’in pilotu bunu dinlemiyor, ilk talimatında
ısrar ediyor.
- “Hedefi vur.”
Tekrar kule devreye giriyor.
- Kule görevlisi: “Sola dön, topraklarımız istikametinde devam
et.”
- Pilot: “Anlaşıldı, dönüyorum.”
Bu sırada ikinci pilot birinciyle konuşuyor:
- İkinci pilot: “Hedefi vurdum. Dönüş istikametindeyim. Doğrudan
iniş istiyorum.”
Tam o sırada kule işin farkına varıyor ve uyarıyor.
- “Yahu, ben sana hedefi vur mu dedim. Hedef istikametinde devam et
dedim. Artık dönün.
- “Tamam.”
- “Hakikaten uçağı düşürdün mü?”
- “Düşürdüm.”
- “Hedefi düşürdün mü?”
- “Evet diyorum. Yere düştüğünü hâlâ görüyorum.”
- “Yahu sen ne yaptın?”
- “Hedefi düşürdüm.”
- Allah belanı... Hemen geri dön.”
- “Zaten dönüyorum.”
Bu arada birinci pilot da ikinci pilotun hedefi düşürdüğünü
bildiriyor.
Kule ise bu olayı kapatmaya çalışıyor.
- “Sen hedefi vurmadın. Dönmeye devam et.”
- “Anladım.”
- “Hedefi vurmuş. Biz size, hedefin bizim tarafa geçmesi halinde
düşürülmesini söylemiştik.
- “Anladım.”
- “Hedefin türü neydi?”
- “Hafif bir pervaneli ziraat uçağıydı.”
- “Tamam, dönün. Meydanı gördün mü?”
- “Gördüm.”
Suriye’nin Hamah ve Shinsar’da bulunan Kuzey Bölge Radar Önleme
kontrol kuleleriyle iki Mig uçağı pilotu arasında geçen
konuşmaların ana hatları böyle.
Belki Türkiye’nin bugün de yapması gereken şey budur. Yani
kayıtları açıklamak.